Çünkü,hayalden doğan umutlar, genellikle zaman içinde kırılıp giderler,temelleri yoktur. Tıpkı köksüz bazı ağaçlar ve çiçekler gibi... hayallerin trajik kaderi budur.
Fakat insan sistemlere,bazı soyut kavramlara o derece bağlıdır ki,mantıktan yana olmak için gerçeği bile bile değiştirmeye, gözlerini kapayıp kulaklarını tıkamaya razı olur.