rüzgâr beni senin evinin bahçesine götürse. bir ıhlamur ağacında bir kitap okusam, bir melisa çayı yudumlasam, birkaç satır yazsam defterime.
rüzgâr beni sana getirse... kurtuluş arayışı değil, kurtarıcı değil, bizzat sen..
çok fazla insan oldum ben. biliyorum, rüzgârın beni taşımaya istekli olmayacağı kadar insan oldum.
affedilirsem, affedilince kendimi rüzgâra bırakırım.
ağacı hazır ededurun, olur mu?