az önce atmye para çekmeye gittim, dönerken 3-4 senedir görmediğim bir teyzeyi gördüm.. pazardan dönüyormuş, elinde pazardan aldıklarını içine koyduğu poşetler var.. beni görünce durdu, elindeki poşetleri yere koydu.. soluklandı önce..
sonra başladı anlatmaya, iyi olmuş beni gördüğü, hem ne zamandır beni görmüyormuş hem de beni görmesi sayesinde
Ortaya koyduğu üstkurmaca ve "selamun aleyküm sevgili okur" kabîlinden başlangıcı, brechtyan bir oyunu andırıyor ve okura sürekli olarak bir kitap okuduğunu, bir kurmacayla muhatap olduğunu hatırlatıyor.
Neredeyse tüm bölümlerde görünür bir cinsel gerilimin oluşu dikkatimi çekti ama bu gerilim, calvino'nun taklit ettiği öykü
öldükten sonra elbet millet gömüldüğüm çukurun üzerine bir taş daha diker
buradaşuanadekyazmışolduğumincelemelerarasındakibuenuzunincelememiokuyanherkeseşimdidenteşekkürler
(ben olsam uzun demez okurdum. kendim yazdım diye demiyorum. valla. bak yemin ettim. lol.)
okumuş olduğum bu kitap floridadaki ringling kolejinde mimarlık, sanat ve
Son derece içten ve zarif bir tabiatı olduğunu söylemişti. O anda gözümde, gözlüklü ve uzun saçlı, korkunç derecede çilli, kocaman ayakları üzerinde yürüyen bir yaratık canlandırmıştım. Keşke onun senin arkadaşın olduğunu bilseydim.
az önce ucuzluk mağazasının önünden geçiyordum, baktım dışarıda bi' tane hulahop asılı.. mağazanın dışındaki satılık ürünleri içeriye toplayan mağaza çalışanına hulahopu gösterip, "satılık mı acaba bu?" diye sordum.. çalışan, "evet, satılık." cevabını verince de kaç tl diye sordum, çalışan "50 tl." cevabını verince de çalışana; "oha ne kadar uyguna satıyorsunuz daireyi, ben buralarda bir iki yere sordum 2.5 milyon tlden aşağı satılık daire bulamadım." deyince de çalışan bana; "abi galiba espri yaptın ama bugün haftasonu diye mağaza çok yoğundu, çalışmaktan anam ağladı. bir şey almayacaksan beni tutma da dışarıdaki ürünleri toplayayım, mağazayı kapatalım da eve gidip dinleneyim." dedi.
o böyle deyince de üzüldüm, ona; "istersen sana ürünleri içeri taşımanda yardım edeyim, daha çabuk biter." deyince de bana; "yok abi sen galiba az önce anlamadığım bi' espri yaptın bana, genelde sizin gibiler sakar oluyor. şimdi sen bana yardım ederken burada bi' şeyleri kırarsın falan.." dedi ve iki eliyle içinde terliklerin olduğu koliyi kavrayıp mağazanın içine götürdü.. ben de orada bi' an kaldım öyle..
bu arada merak eden olursa terliği 75tlye satıyorlardı.. lol.