Bilir miyim? Bu minimini kızcağızın gözleri böylesine affolunamaz satırlar okuyacak...
Hani bizim ahlakımızı bu diziler bozmuştu? Bu ne lan? Meğer bizim ahlakımızı diziler düzeltmiş. Şoklardayım... ŞOKLARDA!
Şu Uşaklının 1901'de yazdığı şeye bakar mısınız?
İlk olarak İstanbul yüksek kaltaklarından Firdevs'le başlayalım. Bu Melih Bey
Kuyruksuz maymunların sıcak Georgia ikliminde yeşillik bir açık yaşam alanında yaşadıkları Yerkes Arazi İstasyonu'nda, Lolita adındaki fazlasıyla akıllı bir dişi şempanzeyle özel bir bağ kurdum. Bir gün Lolita'nın bebeği oldu, ben de bebeğe yakından bakmak istedim. Bunu yapmak oldukça zordur çünkü yeni doğan bir kuyruksuz maymun yalnızca annesinin karnındaki küçük koyu bir leke olarak görünür. Lolita'ya tırmanma iskelesinin tepesindeki tımar partisinden aşağı gelmesi için seslendim ve o önüme oturur oturmaz karnını işaret ettim. Bana bakarken bebeğin sağ elini sağ eline sol elini de sol eline aldı. Bu kulağa kolay gelebilir, ama bebeğin onun karnına sarılmış olduğunu düşünürsek bunu yapmak için ellerini çapraz tutması gerekmişti. Bu hareket insanların tişörtlerini çıkartırken onu eteklerinden tuttuklarında yaptıkları harekete benziyordu. Ardından bebeği ekseni etrafında döndürüp yavaşça havaya kaldırdı ve benim önüme getirdi. Annesinin ellerinden sarkan bebek şimdi ona değil bana dönüktü. Yüzünü ekşitip mızıldanmaya başlayınca -bebekler sıcak karınla temaslarının kesilmesinden nefret ederler- Lolita hemen onu tekrar kucağına aldı.
Bu zarif hareketle Lolita, yeni doğmuş bebeğinin önünü sırtından daha ilginç bulacağımı anladığını göstermiş oldu. Başka birinin bakış açısını takınmak sosyal evrimde büyük bir sıçrayışı temsil eder.
Sayfa 162 - Metis Yayınları - Çeviri: Ahmet Burak Kaya, İlk Basım, 2017Kitabı okudu
"Bugün Kafka, Dostoyevski, Zweig, Shopenhauer yaşasa ve sosyal medya kullanıyor olsaydı! Kafka'nın paylaştıklarını anlamadıkları için, altına yaptıkları saçma sapan yorumlarla Kafka'yı yoracaklar ve yazmaktan soğutacaklardı :)
Zweig'ın paylaşımları yüzünden, birileri intihar edecek ve davadan davaya koşacaktı :)
Dostoyevski bahis sitelerine üye olup kupon yapacak ve ifşa olacaktı ama yine Kumarbaz'ı yazacaktı :)
Shopenhauer ise her paylaşımında feministlerden linç yiyecekti :)
Polyanna"nın yazarını saflıkla itham edecekler, Jane Eyre'nin yazarını ise "ahh yavrum ne travmatikmiş" diye kutsayacaklardı :)
Lolita'nın yazarı ise şu an hapisteydi :)
Sabahattın Ali'nin "Kürk Mantolu Madonna"sında yazdıklarından pasajlar cımbızlanacak, geri kafalıkla suçlanacaktı :)
Sanırım edebiyat veya genel ifadeyle sanat dokunulmazlık ve ulaşılmazlık alanları genişledikçe özgürleşiyor. Yoksa bir ayar verme projesinde, heba olacak gibi görünüyor. Kimin ne dediğinden çok, kaleminiz ne yazmak istiyor ona odaklanın, derim!
"Bir evlilik ömür boyu ama bir kavganın hırsı bir an kadar kısa sürer." (S.136)
Gora, kadın kelimesinin vatanın asıl adı olduğunu düşündü. "O, Hindistan'ın kalbinin ta ortasında oturmaktadır. Onun hizmetçileriyiz biz. Memleketin felaketi ona sıçratılan hareketlerden doğmaktadır. Bu hareketler karşısında, erkek olduğumuzdan
Sevdim mi nefret mi ettim ne hissettim ben bu kitaba karşı hala emin değilim. Konusu itibariyle kolay okunan, akıp giden bir kitap değil. Ahlak anlayışınızı, vicdanınızı epey kurcalıyor.
Humbert Humbert'ten nefret etmeniz gerekir ki ediyorsunuz da zaten ama kitapla haşır neşir oldukça ona da üzüldüğünüz anlar oluyor. işte kendinizle ve sınırlarınızla da o zaman yüzleşiyorsunuz. Böyle bir adamla bile empati kuracak hümanistlikte olmadığımı biliyorum, bundan eminim. Ama bazı anlarda o "zavallılık" haline acıyor musunuz yoksa bu halden tiksiniyor musunuz karar vermek güç.
Sonlara doğru Nabokov'un dediğine geliyoruz belki de.. "doğrusu ben bir kitap üzerinde çalışmaya başladığında o kitaptan bir an önce kurtulmaktan başka amacı olmayan yazarlardan biri olmak durumundayım" diyor. Biz de Lolita'ya okumaya başlayıp onu bir an önce okuyup bitirmek zorunda kalıyoruz.
Ne yalan söyleyeyim kitabı bu kadar beğeneceğimi düşünmemiştim. Vladimir Nabokov'un Lolita'sıyla karşılaştırılan bu eser bana göre Lolita'dan kat ve kat güzeldi. Lolita, okurken çok zorlandığım bir eser oldu çünkü pedofilik düşünceleri okumak son derece rahatsız edici. Naomi'yi de bu şekilde okuyacağımı düşünüp koşullanmıştım