Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

göksal gülyas

göksal gülyas
@lorenzo
"Sulak ovada lale, sümbül, menekşe olmak güzeldir kuşkusuz. Göze hoş görünür. Ama iş karlı dağın kardeleni olabilmektir." Kibele'nin Kızları'ndan
tasarım
yüksek okul
istanbul
sivas, 2 Şubat
24 okur puanı
Kasım 2015 tarihinde katıldı
Ne yağmurun ,ne rüzğarın.ne de ateşin işlenen suçların izlerini silemeyeceğine inanılırdı.Adalet ,bir demircinin elindeki güçlü çekiç gibi asılıydı dünyamızın üstünde .Bir süre demircinin havada kalan kolu ,beklenmedik bir anda, hemde büyük bir güçle örsün üzerine iniverirdi.Köylü deyimiyle güneş ışığında toz zerrecikleri bile görülürdü..
Reklam
Şiirleri de seviyordum.duaları andırıyordu şiirler.Üstelik çok daha güzeldiler ve anlaşılabilir şeylerdi.Ama ne insanın günleri bağışlanıyordu bunlar okununca ,ne de günahları .Zevk için okunurdu şiir.Tatlı,kaygan sözcükler,iyi yağlanmış değirmen taşları gibi birbirini sürüklerdi.
Kertenkele
KERTENKELE Taş duvarın yarığında Minik bir kertenkele İyi kötü yaşayıp giderdi Arada bir dışarıya bakar Bulutsa güneş-güneşse gölge Olsun isterdi.
Sayfa 69 - ADAMKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Topluca isledigimiz gunahlarin bedeli odenmedikce ikramiyesi gelecek haftaya devreden piyangoya benziyor.birgun hepimize buyuk ikramiye cikacak topluca gunahlarimizin altinda kalacagiz.
Yanımda boş yatakta yatıyor,uyurken bana sırtını dönüyordu .oysa yüzünü dönsün istiyordum.sırtını dönmüş insan acı verir ,hem kendine,hem o sırta bakana.sırta bakan kendini yalnız hisseder,sırtını dönen içine kapanmış demektir.
Reklam
Bazen, nedense hep kış akşamüstlerinde ,dükkanımdaki tezgahın pencereye bitişen ucuna oturup dışarı bakar ve kendime ben mutlu bir adam mıyım?diye sorardım.iyi kötü bir dükkanım vardı,İyi kötü bir karım vardı,başımı sokacak bir evim ,evde kaynayan bir tencerem ,iki çocuğum vardı.Öyleyse mutlu olmalıyım diye mırıldanırdım.
GABRİS' TEN MEKTUPLAR Şu ömrümün şubatı bir bitmedi Gelmedi ışıklı günler Kışın kılıncı hiç eksilmedi Ruhum ışıklı günleri bekler halbuki Yok mu bir dost el
Sayfa 134Kitabı okudu
karacaoğlan'ın dediği gibi,''Sevda sevda derler be hey yarenler/Bilmeyene bir acayip hal olur.''
winston kollarını yana indirerek havayı yeniden yavaş yavaş içine çekti.aklı .çift düşünün dolambaçlı dünyasına kayıp gitmişti.hem bilmek hemde bilmemek bir yandan ustaca uydurulmuş yalanlar söylerken bir yandan da tüm gerçeğin ayırdında olmak ,çeliştiklerini bilerek ve her ikisine de inanarak birbirini çürüten iki görüşü aynı anda savunmak ;mantığa karşı mantığı kullanmak ,ahlaka sahip çıktığını söylerken ahlakı yadsımak,hem demokrasinin olanaksızlığına hemde partinin demokrasinin koruyucusu olduğuna inanmak :unutulması gerekeni unutmak ,gerekli olur olmaz yeniden unutuvermek:en önemlisi de ,aynı işlemi işlemin kendisine de uygulamak.işin asıl inceliğide buradaydı:bilinçli bir biçimde bilinçsizliği özendirmek,sonra da bir kez daha az önce uygulamış olduğunuz uykuya yatırmanın ayırdında olmamak.''çift düşün''dünyasını anlayabilmek bile çift düşünü kullanmayı gerektiriyordu.
İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan, inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir. Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek için en iyi gübre, işte bu bilmeden inanmak için çırpınan kalabalıktır.
Reklam
Winston ,biraz umutlanarak .''Evet,''dedi.''evet ,çok haklısın.insanın içine giremezler .Hiçbir yararı olmayacağını bile bile insan kalmanın çok önemli olduğunu düşünüyorsan, onları yendin demektir.''
bir gün karanlığın olmadığı bir yerde buluşacağız,''demişti.O'brien.Bu sözün ne anlama geldiğini biliyor yada bildiğini sanıyordu.Karanlığın olmadığı yer,düşlenen gelecekti;hiçbir zaman göremeyeceğimiz,ama belli belirsiz de olsa paylaşabileceğimizi sezdiğimiz gelecek