Koza Kelebeği

Sigmund Freud'un kızına mektubu:
Sevgili Anna, en güvendiğin insanlardan kötülük görüp üzülmen güçsüz biri olduğun anlamına gelmez. Fizik kurallarına göre : Sırtını dayadığın bir nesne birdenbire giderse sen de o yöne doğru devrilirsin. Yani bunun güçsüzlükle alakası yok. Sigmund Freud
Reklam
Ruhunu özgürce harcayanı, teşekkür istemeyeni ve etmeyeni severim, çünkü böyle bir insan hep armağan eder, sahip olduklarını muhafaza etmek istemez.
Bugün yılın sonuna gelirken, başarılarımızı yansıtmak çok yaygın. Bazı yılları kutlamak için başarılarımız var ama diğer yıllarda planlar, basaramadığımız hedefler ya da savaşmayı umduğumuz şeytanlar yüzünden yargılama ve hayal kırıklığı var. Bazı yıllar muhteşem olacak diğer yıllar o kadar değil. Ve eğer bu yıl umduğunuz her şey olmadıysa sizin

Reader Follow Recommendations

See All
Her sabah nereye gittiğini bilmeden bir işe giden, her akşam nereden çıktığını bilmeden bir işten çıkan, sevmediği hayatı yaşayan, sevmediği işi yapan, sevmediği kişilerle yaşayan, kalabalıkların yüzünden yaşamaya karşı, ne bir sevgi, ne de bir sevgisizlik işareti olmadan gelip geçen, her akşam evinin dört duvarı arasına sanki bir mezara girermiş gibi giren, gecelerini bir sıkıntı yorganının altında yalnız ya da yanındaki yabancı gövdeyle geçiren; bütün ölü kentlerin, ölü doğmuş çocukları ! 
Maksim Gorki
Maksim Gorki
Kendi içindeki sevgi, şefkat ve kapsayıcılıkla, her durumu etkileyen ve istediğini elde eden gücü bulunca, dış dünyadaki güç arayışı son bulur.
Reklam
“Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır. “ - M.Kemal Atatürk 
Nehir olabilmek dileğiyle...
Eğer bir bardak suya, bir avuç dolusu tuz atarsanız, o su içilmez olur. ama bir avuç tuzu bir nehre atarsanız, insanlar hala o sudan içip, yemek pişirebilirler. nehir kocamandır, kabullenme ve dönüştürme yetisi vardır. kalbimiz küçükse, anlayışımız ve merhametimiz limitlidir, ve acı çekeriz. diğer insanları ve hatalarını kabullenemeyiz ve değişmelerini bekleriz. ancak kalbimiz büyüdüğünde, böyle şeyler bize acı çektirmez. çok fazla anlayış gösterebiliriz ve diğer insanları kabulleniriz. onları oldukları gibi kabullendiğimizde, değişim şansları da olur." "gerçek sevgi, dört elementten oluşur: iyilik, merhamet, neşe, ve sakinlik. Sevgi dolu iyilik, diğerlerine mutluluk verebilmektir. ancak, siz mutluysanız başkalarına mutluluk verebilirsiniz. kendinizi kabullenip sevdiğinizde başkalarına da mutluluk vermeniz mümkün olur. Eğer yeterince anlayış ve sevginiz varsa, yaşadığınız her an – kahvaltı da hazırlasanız, araba da sürseniz, bahçeyi de sulasanız – mutlu bir an olabilir."
Çetin Çetintaş
Çetin Çetintaş