Asılı sular üzerinde
Kadınla erkeğin kara lehçesinden konuşmak
İki el birbirini kavrar gibi konuşmak
Mutluluktan çıldırır gibi
Öpüşe benzemeyen bütün sözcükleri yitiren ağız gibi..
Aşk yoktur ki gömülmesin içine acıların
Aşk yoktur ki uğruna yaralanılmasın
Aşk yoktur ki uğruna yıpranılmasın
Ve senin aşkından üstün değil vatan aşkı
Bir aşk yoktur ki gözyaşı olmadan yaşamasın
Mutlu aşk yokturYine ikimizin aşkı vardır
Artık çok geç yaşamayı öğrenmek için
Azıcık bir türkü için ne kadar mutsuzluk gerekiyorsa
Bir ürperti uğruna nasıl pişmanlık duyulacaksa
Ve bir gitar havası için ne kadar hıçkırık gerekiyorsa
Ağlasın geceleri birleşen kalplerimiz
Mutlu aşk yoktur
Uğruna yırtındığım sevgilim güzel yüzlüm benim
Yaralı bir kuş gibi içimdesin benim
Onlarsa bilmeden seyrederler geçişimizi
Can vermeye hazırdırlar iri gözlerin uğruna
Yineleyerek ardımdan ördüğüm sözcükleri
Mutlu aşk yoktur
Ellerinden silahları alınmış bu askerler gibidir Hayatı
Hani kuşandırılır ya yazgılarınız başka olacak diye sabahları
Kalksalar da çok erken değişmez ki hiç yazgıları
Yine yılgın kalırlar boşlukta kalırlar akşamları
Ömrüm deyin ve tutun gözyaşlarınızı
Mutlu aşk yoktur
Hiçbir şey ebedi kalmaz elinde insanın
Ne gücü ne zayıflığı ne de yüreği
Açıverse masumca kollarını yana bir haç olur gölgesi
Bağlanayım derken mutluluğuna parçalar onu
Yaşamı olağandışı ve acılı bir bölünmedir
Mutlu aşk yoktur
Artık ölsem de önemi yok bundan gayrı
Yeter ki çizilsin önce ülkemin gerçek siması
Oynayalım çocuklar oynayalım latinçiçeği dansıyla
Vatanımız bugün sefil ve aç ama sevgi dolu
Bir doktorun bir insanın göğsünü açışı gibi
Siz de cümlelerimde heyecan var mı diye arıyorsunuz
Ben Pont-Neufümü Louvre'umu ve her şeyi mi kaybetmedim mi
Ve bütün bunlar benden intikam almanız için yetersiz değil mi
Eğer dizelerimdeki tank sesi sizin keyfinizi kaçırıyorsa
O garip dingil gıcırtısı geliyorsa kendi gökyüzümden
Bilin ki orgum urganım melek sesini defetmiştir
Beyler ben unutmadım hâlâ Dunkerque yasımı
İşte burada yatıyor bir yürek her şeyiyle benziyor akan zamana
Ölen bir yürektir bu başlayan bir anın her anında
Söyleye söyleye kendi öz romansını için için
Ve suskun kaldı bekledi zamanın ne zaman kapıyı çalacağını