Lozan Antlaşması uyarınca yarım milyon Müslüman, bir milyon Yunanlı karşılığında Türkiye'ye nakledilmişti. Bu, yeni savaşları önlemek için gerekli görülen ama derin bir düşmanlık mirası bırakan bir temizlik hareketi oldu.
Lozan Antlaşması gereğince Rum okullarında bulunması gerekenin çok üstünde Yunan uyruklu öğretmenin görev yaptığını ifade eden Papa Eftim, bu öğretmenlerin Yunanistan'dan geldikten sonra herhangi bir pedagoji veya lisan imtihanına tutulmadan bu okullara yerleştirildiklerine dikkat çekerek Batı Trakya'daki okullara yerleştirilen Türk öğretmenlerin ise iyiden iyiye bir inceleme ve ihtimandan sonra ancak işe başlayabildiklerine vurgu yapar. Bununla beraber çocuklarını Rum okullarına gönderen bazı Türk taraftarı Rumların pişman olduklarını ve sonradan çocuklarını Türk okullarına naklettirmek istediklerini söyleyen Papa Eftim, ancak Rum okullarının yöneticilerinin bu konuda velilere bazı engeller çıkardıklarını, çünkü bu yöneticilerin hiçbir Rum çocuğunun Türk kültürü almasını istemediklerini ifade eder.
Reklam
Lozan Antlaşması Musul bölgesi için bir çözüm getirmemişti. Sorun Türkiye - İngiltere arasında askıda kalmış, sorunun karşılıklı görüşmelerle çözülmesi uygun görülmüştü.
İsmet İnönü Türk Ortodokslarnı Rumlarla Bir Tutarak Yunanstana Göndermesi
İsmet İnönü hükümetinin (Kıbrıstaki olaylardan dolayı) "Türk-Yunan Dostluk, İkamet, Ticaret, Seyrisefain Antlaşması" iptal etmesi ile birlikte Türkiye'ye yerleşmiş olan Yunan uyruklular sınır dışı edileceğinden dolayı Papa Eftim, mübadelede olduğu gibi Türk Ortodokslarının da Yunanistan'a gönderilmesinden endişe duymaya başlamıştır. İsmet İnönü ile Taşlık'taki evinde görüşen Papa Eftim, ikinci bir Lozan faciasının yaşanmasını istemediğini belirtmiştir. Bu konuda İsmet İnönü ve Papa Eftim arasında sert tartışmalar da yaşanmıştır. Rumların sınır dışı edilmesi tartışmaları devam ederken Papa Eftim ve Turgut Erenerol toplantılar yaparak "Türk Hristiyan Ortodokslara" Türk Ortodoks Patrikhanesi'ne katılmaları için çağrıda bulunmuşlardır. Turgut Eren Erol "Türk Hristiyan vatandaşları katiyen Rum olamaz." diyerek Hristiyanlığın Rumlukla birbirine karıştırıldığını dile getirmiştir. Papa Eftim ve Turgut Erenerol'un bütün çabalarına rağmen İsmet İnönü, Lozan'da olduğu gibi kökenine bakmaksızın toplam 70.000 kişiyi sınır dışı etmiştir. Selçuk Erenerol bu rakamın 86.000 kişi olduğunu ve 15-20 bin kişi haricindekilerin Türk Ortodoksu olduğunu ifade etmektedir. Artık Papa Eftim'in yakın akrabaları dışında Türk Ortodoks Patrikhanesi'nin cemaati kalmamıştır.
Karşılıklı bazı kağıtlar imzaladık. O sadece işini yapıyordu, benim içinse Lozan Antlaşması gibi bir şeydi.
Reklam
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Olmayan Athenagorasın Patrik Seçilmesi!
Prof. Niyaz Berkes, Athenagoras'ın Patrik seçilmesinden şöyle bahsetmiştir: "Günün birinde, içyüzünü hiçbirimizin merak etmediği şartlar altında, gürültülü reklamlarla ta Amerika'dan bir patrik getirildi; Lozan Antlaşması'nın ruhuyla alay edercesine, yıldırım hızıyla Türk vatandaşı yapılarak patriklik tahtına oturdu. Acaba Atina patrikleri de Amerika'dan mı tedarik edilir, bilmiyorum; fakat bu olay Amerikan Yunanlılığının gözünün Atina'da değil, İstanbul'da olduğunu gösterir."
Fener Rum Patriği Athenagoras!
Athenagoras, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilen ilk patriktir. Lozan Antlaşması'na göre Athenagoras'ın tek hukuki muhattabının Fatih Kaymakamı olduğunun altını çizen Sevgi Erenerol, onun İsmet İnönü tarafından Çankaya'da kabul edilmesini, "Atatürk'ten intikam almak ve Türk milleti ile alay etmek" olarak ifade etmiştir. Geldiği andan itibaren kendi davranışları ve kendisine gösterilen protokol Türkiye'deki Rumların dini lideri değil de daha çok bir büyükelçi, bir yabancı devlet başkanı şeklindedir.
Anadolu yaylası’nda doğan Türk ulusçuluğu yarı bağımlı Osmanlı devletinden bağımsız bir Türkiye yarattı. Lozan antlaşması Türkiye’ye iktisadi haklarını geri verdi.
Mısır hahamı olan Siyonist Haim Nahum'un İnönü'nün danışmanı sıfatıyla katıldığı, 1923 yılında Lozan Antlaşması öncesinde Avrupalı dostlarına ve Mason loca şeflerine söylediği sözler bu stratejinin sonucudur. Nahum, Avrupalı dostlarına şöyle diyordu: "Yanlış yapıyorsunuz; Anadolu'yu işgal etmekle Müslüman Türkleri sindireceğinizi mi sanıyorsunuz? Hayır, Türkleri savaşla yıkamazsınız. Birkaç yıl içinde bu milletin yeniden dirileceğini, toparlanıp derleneceğini hesaba katmuyorsunuz! Öyleyse yapılacak şey, Lozan Antlaşması'yla bunlara bir fırsat tanıyıp bu zaman içinde İslamiyet'ten uzaklaştıracak, din ve tarih şuurunu unutturacaksınız. Müslüman Türkler, bir iman ve ahlak tahribatı süreci geçirmelidirler. Ekonomileri çökertilmeli, siyasi partilerden gazetelere, hepsi ele geçirilmelidir. Yumuşak ve kolay lokma yapıldıktan sonra, Türkiye parçalanıp Büyük İsrail'e katılmalıdır. Bu şartları yerine getirmeden Türk milletini tarih sahnesinden silmek mümkün değildir. Bu şartlar tekâmül etmeden savaşırsanız, kazanamaz yenilirsiniz."
Sayfa 117
Reklam
Lozan Barış Antlaşması, Türk ulusuna karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşmasıyla tamamlandığı sanılmış büyük bir yok etme eyleminin yıkılışını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasal utku yapıtıdır!
Ancak Türk başdelegesinin ve Türk heyetinin daha ilk on gün içerisinde aldığı tavır ve vaziyetler, söylediği sözler, Türkiye'nin "Sevr" vaziyetini kaç asır geride bırakmış olduğunu kendilerine göstermeye yetmişti. Bunun için, bu sefer karşılarında Sevr Antlaşması usulünü uygulamaya imkân verecek kafa ve ruhta kimseyi göremedikleri için olacak ki yavaş yavaş İsmet Paşa da özel görüşmelere alınmaya ve bu sefer Türkiye-Müttefikler görüşmesi sık sık sahneyi terk ederek kulisteki masa etrafında cereyan etmeye başladı. Resmi toplantılar, bu özel görüşmelerin icaplarına göre ayarlanacak ve barış eğer olacak ise, vitrinde, herkesin gözü önünde değil, içerde hazırlanacaktı.
Sayfa 108 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Lozan Barış Antlaşması
Bu antlaşma, Türk ulusuna karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması’yla tamamlandığı sanılmış, büyük bir suikastin yıkılışını ifade eden bir belgedir. Osmanlı dönemine ait, tarihte benzeri görülmemiş bir siyasi zaferin eseridir!
Sayfa 513Kitabı okudu
Lozan Antlaşması, Misak-ı Milli açısından eksik olmakla beraber, o günün ağır şartları içinde, mümkün olanın en iyisi olarak gerçekleştirilmiştir.
Sayfa 46
Resim