"huzur demek gürültüsüz, tehlikesiz, sakin, güvenli bir yerin tadını çıkarmak değildir. huzur dünyanın bütün gürültü patırtısının ortasında bile yüreğinin kendi sükûnetini bulması ve korumasıdır. huzur, tartışılmaz olarak tam da budur."
denetim odaklı kalıplayan kültürün en büyük sıkıntısı burada başlar. hayatı belirli bir noktada dondurup, "çözüm budur," der ve herkese bu çözümü dayatarak devam etmeye çalışır. farklı düşünüp konuşanları duymaz dinlemez, itibarsızlaştırır ya da hapse atar. toplum için iyi bir gelecek çıkmaz oradan. mesele, değişimi doğal akışına bırakmak cesaretini gösterebilmektir. bu değişim, kaynağını evrensel hakikatlere uygun değerlerden alıyorsa; işte o zaman başka ve daha sağlıklı bir gelecek inşa edilir.