Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Stoacı İmparator
Stoacı felsefeyi benimseyen Marcus Aurelius, "Kendime Düşünceler" adlı kitabında hayatın kısalığını, bireyin içinde bulunduğu toplumsal vazifeyi, doğayı ve toplumsal yaşamın önemi gibi birçok konuya değinmiştir. Bunları aktarırken önemli filozoflara atıflar yapması bilgi birikiminin ne kadar yüksek olduğunu göstermektedir. Benim gözüme çarpan en önemli nokta ise "Roma İmparatoru" sıfatına sahip birinin M.S. 160-180 yıllarında bile olsa halka karşı özgürlükçü ve eşitlikçi bir yaklaşım sergileyebilmesidir. Aurelius, kendini makamın getirdiği ayrıcalıklı yaşamın konforlu hayatına kaptırmamış, empati duygusu yüksek bir kişiliktir. Aradan neredeyse binlerce yıl geçmesine rağmen günümüz ile karşılaştırdığımızda, dünya siyasetinde böyle üslup ve düşünceye sahip olan yöneticilerin bulunmaması insanlığın ne kadar geriye gittiğini gözler önüne sermektedir. Felsefeye ilgi duyan ve "Stoacı İmparator" olarak anılan Aurelius, kitabın başında yakınlarının ona neler kattığını açıklamaktadır. Belki de en büyük kazancı böyle bir çevrede yetişmesidir. Tek dileğim, Aurelius gibi düşüncede insanların ülke yönetimlerinde bulunmasıdır. Belki o zaman gerçekten kalıcı bir dünya barışını ve kaliteli bir insan yaşamının inşa edildiğini görebiliriz.
Marcus Aurelius/Unutma, Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır
Marcus Aurelius'un eseri "Unutma,Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır" M.S 121'de doğan ve 58 yaşında ölen Roma'nın en başarılı felsefeci imparatorunun aldığı çok iyi eğitim ve aklını da en iyi şekilde geliştirerek bize bıraktığı bu rehber eser tek kelimeyle muhteşem diyebilirim. Aklını kullanamayan;aklını ve vicdanını emanete vermiş her bireye tavsiyemdir. Bence bir deniz feneri karaya vurmamak için.
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus AureliusErtürk Akşun · Destek Yayınları · 20202,828 okunma
marcus aurelius 121 yılında doğmuş bir filozof ama kitabı okurken size sanki bu çağdan sesleniyor gibi. bu da bize en temel mevzuların, sürekli tartıştığımız konuların, varoluşu tamamlayan esas noktaların hiç değişmediğini, insanların aklını hep aynı konulardan ama yine de farklı şekillerde kurcaladığını gösteriyor.
kitabı okurken ara ara bir kişisel gelişim kitabından iyi olmam için telkinler veriliyormuş gibi hissetsem de bunun içinden çok çabuk çıkıp hatta çıkarılıp asıl gerçekliğe, kendimi sorgulamaya döndüm sürekli.
m. aurelius'un zamanın, insanın, ünün ve şöhretin, her şeyin geçiciliğine dair ve insanı sürekli bu günde, bu anda taze bir zihinle tutma üstüne yazdıkları karşı konulamaz bir şekilde içe dönmeyi, kendimize düşmeyi ve kendi hayatımızı sorgulayıp neye, ne kadar, ne için önem verdiğimizi anlamaya götürüyor. kadercilik algısı, insanın kendi doğasına göre yaşaması, olayların iyi ve kötü oluşunun tamamen zihnimizle alakalı olduğu ve ne olursa olsun her şeyin son bulacağı gibi temel meseleler üzerine kurulmuş bu kitabı açıp açıp okusam her seferinde farklı şeyler keşfedeceğime inanıyorum.
“Hükümdarlar filozof, filozoflar hükümdar olsaydı,kentlerin yüzü ışırdı.”
Platon.
Marcus Aurelius Antoninus M.S. 121 yılında Roma’da dünyaya gelmiş dünyanın ilk filozof imparatoru, kitabı okurken sürekli düşündüğüm şey dünyayı yönetenler filozof ya da sözgelimi şair olsa nasıl bir dünyada yaşardık?
Ona hollywood yapımı GLADYATÖR filminde rastlamış olabilirsiniz. Ya da NETFLİX yapımı ROMAN EMPİRE isimli mini dizide. Şahsen kendisini KENDİME DÜŞÜNCELER isimli kitabıyla tanımanızı isterdim.
Kitap okuduğunuz anda hayat felsefenizi değiştirecek bir düşünceye sahip STOİZM.
Stoizm felsefesi hayatımızda karşılaştığımız olayları, üzerinde etkimiz olan ve olmayan, bir başka deyişle kontrol edip edemediklerimiz olarak ikiye ayırır.
Örneğin elimizde olmadan yaşadığımız kötü bir olay, bir kaza ,bir ölüm veya bir hastalık. bu durumlar kontrolümüz dışındadır ancak bunların bizi ne kadar ve nasıl etkilediği bizim elimizdedir.
Yaşam ve doğa üzerinde bir farkındalık yaratan , insana iç mutluluğa nasıl ulaşabileceği konusunda destek veren bir başucu kitabı.
Keyifle okumalar.
Seneca'nın Felsefesine Giriş
Stoacılık, M.Ö. 300 yılında kurulup yaklaşık 500 yıl boyunca etkili olmuş bir felsefe okuludur. Bu okula göre insanın temel amacı mutluluktur. Mutluluğa doğaya uygun bir biçimde ve erdemli olarak yaşamakla ulaşılır. Yine Stoacılara göre mutluluk dış koşullara değil insanın kendine bağlıdır. İnsanın mutlu olabilmesi için benimsemesi gereken görüş "Stoa Duası"nda şu şekilde özetlenmiştir:
“Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için kuvvet, değiştirebileceğim şeyler için cesaret ve bu ikisini ayırmak için akıl ver.”
Stoa Okulu'na bağlı filozoflar şunlardır: Kıbrıslı Zenon (kurucu), Kleanthes, Khrysippos, Panaetios, Poseidonos, Cicero, Epiktetos, Marcus Aurelius ve Seneca.
Bunlardan Seneca, M.Ö. 4. yüzyılda İspanya'nın Cordoba şehrinde doğmuştur. Filozofluğunun yanı sıra devlet adamı ve tragedya yazarıdır. Tıpkı diğer Stoacılar gibi felsefenin daha çok "etik" alanıyla ilgilenmiştir. Eserlerinde insanın mutlu bir hayata sahip olmak için neler yapması gerektiği, nasıl düşünmesi gerektiğini ele almıştır. İnsan için nihaî hedef olarak bilgeliği göstermiştir.
"Gladyatör Kararını Arenada Verir" adlı kitap, Seneca'nın yazdığı bir kitap olmayıp bir derleme özelliği gösterir. Kitapta Seneca'nın mutlu bir yaşam için vermiş olduğu öğütlerden başlıcaları derlenmiş ve derleyici tarafından yorumlanmıştır.
"Gladyatör Kararını Arenada Verir" adlı kitap Seneca'nın felsefesine giriş niteliği gösterir. Seneca'nın asıl metinlerini okumaya başlamadan önce okunmaya uygundur.
Stoacılık, M.Ö. 300 yılında Kıbrıslı Zenon tarafından kurulan bir ekol. Daha sonra Cicero, Seneca, Epiktetos ve İmparator Marcus Aurelius gibi önemli isimlerce benimsenen bir felsefe.
Felsefenin temelinde yatan kavramlar tefekkür, kadere razı olma, sabır, mal ve mülkün geçiciliğinin farkına varma, erdemin üstünlüğü gibi diğer felsefik görüşlerde de karşımıza çıkacak şeyler ama asıl mesele zaten bunları uygulayabilmekte.
Epiktetos kendisini dünya malından soyutlamış, hiç evlenmemiş. İyiliğin, erdemin, yardımseverliğin peşinden koşmuş. Tüm bunların ödülü ise gerçek anlamda özgürlük, sükûnet ve arzularından arınmış şekilde huzura ermek diye düşünmüş. Zaten dile getirdiği en temel düşüncelerden biri, insanın arzularından vazgeçmesi; alışkanlıklarının esiri olmaması ve bu sayede özgürlüğe erişmesi olmuş.
Epiktetos'un düşüncelerine baktığımız zaman Tanrı inancının son derece belirgin olduğunu görmekteyiz. Fakat ölüm sonrası yaşama inanmıyor, ölümden de korkusu yok ve ölümü sadece bütünün bir parçası olarak yorumluyor.
Ayrıca Sokrates'ten son derece etkilendiğini görüyoruz ki Sokrates belki de Tanrı inancına sahip düşünürlerin en başında gelmekte, bazı yerlerde peygamber olduğu bile söylenir. Bu derin bir mesele tabii ama Sokrates'in ahlak ve erdem anlayışına bakarsak son derece üstün olduğunu görürüz.
Kitap bir okumada biter fakat anlatılanlar çok derin. Geçmişte kalan bir felsefe diye düşünmeyin zira Nelson Mandela bile bu düşünceden ilham almış.
Hayata farklı bir pencereden bakmak, yaşamınızı ve hayat gayenizi sorgulamak için çok güzel bir kitap.
Epiktetos - Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür DeğildirAslı Perker · Destek Yayınları · 20225,2bin okunma