Neyin hak, neyin hak olmadığının tek bir ölçüsü vardır. O da benim.
Hukukun egemen olduğu toplumlarda iktidar tutkusuna kapılmış bir siyasetçi, istese de, her türlü aracı kullanamaz. Araçların kullanımı, siyaset aktörlerinin insaflarına ve ahlâkî yetkinliklerine bırakılmamıştır. Siyasetçiler, ne siyasi amaçları adına birilerini çeşitli düzeylerde hak ve hürriyetlerinden yoksun bırakmanın politikasını veya kirli propagandasını yapma imkânı bulurlar ne de dini iktidar olmanın ve iktidarı elde tutmanın bir aracı olarak kullanma imkânına sahip olurlar. Dinin bu politik kullanımı bir süregenliğe dönüşürse, siyasetin tekel olarak sunduğu dindarlık tipolojisi, "dini olduğu için ahlaka ihtiyacı yokmuş gibi davranan" bir kitleye dönüşür.
Sayfa 57 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Okul
Çocukların ruh ve zihinlerini tekdüzeleşti­rip aynılaştırır ve disiplin altına alır. Asileri ayıklar ve çocukları kapitalist pazarın,dayanışmayı dışlayan hiçbir bireysel farklılığı ve özelliği dikkate almayan rekabetine alıştırır.
Aydınlatıcı kitap önerilerim
Bedrettin Şimşek - Bir Tanrıtanımaz'la Din Adamı'nın Tartışması Bedrettin Şimşek - Sahte Peygamberin Vaaz Kitabı Frédéric Paulhan - Ahlakın Ahlaksızlığı Fevzi Demir - Bulaşıcı Salaklık Eyüp Erdoğan - İnanç Uykusu Giorgio Agamben - Kutsal İnsan Erskine Caldwell - Din Ticareti Jean Dubuffet - Boğucu Kültür Erhan Şermet - Otoriteyi
İnsan haklarının birincil özelliği onun bireysel olduğudur. İnsan haklarının ikinci özelliği ise, insanın özgürlük haklarıdır. Bu bağlam içerisinde şunu ifade etmek gerekir. Bir yerde herhangi bir haktan bahsediliyorsa muhakkak ilk dile getirilen şey, onun özgürlükle olan ilişkisidir. Zira hak, talep etme düşüncesini beraberinde getirir, talep etmek özgür olmayı gerektirir. En yalın anlamıyla özgürlük, kişinin hayatını kendi tercihlerine göre kurma çabasının başkalarınca keyfi olarak engellenmemesi ve kişinin eylem olanaklarının kısıtlanmaması anlamına gelir.
Sayfa 140 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre bağımsızlık, mahkemenin davanın taraflarının ve yürütme organının etkisi altında kalmadan yargılama faaliyetini yürütmesi ve karar vermesidir.
Sayfa 144 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
"Özgürlük fikrini uyandıracak, böylece de özgür olanların her seferinde kendilerini yeniden inşa etmelerini sağlayacak olan 'kişisel bir eğitim ve öğretim'dir. Bu nedenden ötürü de Stirner, düşünce tarafından kontrol edilen insanı değil, düşünceyi kontrol eden insanı konu edinmektedir."
Spring'den alıntıKitabı okudu
insanlar gündelik eylemlerinden hayat adına vazgeçe­bilecekleri ideallere varıncaya kadar her şey için, sürekli inşa edilmekte ve kullanılmaktadır. Bu şekilde, modern dünyadaki bi­reyler olmaları gereken bazı idealler uğruna oldukları şeyi feda eden yaratıklara dönüştürülmektedir.
40 syf.
10/10 puan verdi
Stirner'in realistlere ve hümanistlere radikal eleştiriler yaptığı bu kısa eser, pedagojik olarak özgürlüğün mahiyetini ve önemini vurguluyor. Eğitimin ancak özgür bireyler yetiştirmesi gerektiğini, aksi takdirde itaatkâr ve dalkavukluğun kaçınılmaz olduğunu, bununla birlikte eğitimin bilgi vermekten ziyade özbilinç ve farkındalık oluşturması gerektiğini ifade ediyor. Aksi takdirde eğitim (sistemi) pespaye bir olguya dönüşerek, özgür ve bağımsız bireylere değil, dalkavuklara olanak sağlamaktadır. Böylelikle özgürlüğün pedagojik bir değeri kalmamakla birlikte bilgi de hiç olmaktadır.
Eğitimimizin Sahte İlkesi ya da Hümanizm ve Realizm
Eğitimimizin Sahte İlkesi ya da Hümanizm ve RealizmMax Stirner · Fenomen Yayıncılık · 201456 okunma
145 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Şu anda profesör olan M. Hanifi Macit'in 2010 yılında yazdığı bu kitap, çok iyi bir inceleme kitabı ve Max Stirner felsefesine girişte önemli bir rehber. Öncelikle Stirner'den bahsedelim, sonra kitaba dönelim... 1806-56 yılları arasında yaşamış olan Max Stirner, anlaşılması güç olan ama oldukça ilham verici bir isimdir. Bir bakıma, Nietzsche'nin öncülü olan Stirner, kimi düşünürlere göre egoist, kimine göre anarşist, kimine göre nihilisttir. Döneminin büyük isimleri Karl Marx ve Ludwig Feuerbach ile önemli tartışmalara girmiş, özellikle Marx tarafından küçümsense de, ne kadar ciddi bir düşünür olduğu ortaya çıkmıştır. Bana göre de son dönemlerde okuduğum en ilginç, karizmatik, ilham verici düşünürdür; Marx'ın eleştirilerine bir noktada hak versem de, kendisinin genel olarak neredeyse eleştirilemeyecek kadar üstün olduğunu söyleyebilirim. Kitaba dönersek, Macit'in özellikle bireysel görüşler sunmaktan kaçındığını söyleyebilirim. Stirner kitaplarından alıntılar dışında, Stirner üzerine çalışmış olan Newman, Spring, Mackay gibi isimlerden birçok alıntı var. Kitapta bazen alıntıların nerede başladığı, nerede bittiği karışsa da çok kapsamlı bir çalışma olduğu yadsınamaz. Kitap beş bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, üstadı tanıtıyor. İkinci bölümde yazar, uzun uzun üstadın neden bambaşka olduğunu ve hiçbir akıma girmediğini anlatıyor. Sonraki bölümlerde, Stirner felsefesi inceleniyor. İncelemeyi yazarın tanımıyla bitireyim; "Bize göre Stirner çağın çelişkilerini ifşa eden ve özcülüğe dönük yaptığı eleştiriler ile geleceğe uzanan bir isyancı aklın alışılmamış, sıra dışı bir sesidir."
Max Stirner
Max StirnerM. Hanifi Macit · Etik Yayınları · 201035 okunma
130 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.