Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
·
Puan vermedi
Tavsiye ediyorum............................................................
,.,..,.,.............,..,.,..,.,.,.,.,.,.,..,.,..,.,.,.,.,.,.,.,.,..,.*.*.*.*.*.*.*.*..*.*.*.*.*...,.,.,.,,..,.,.,.,.,.*.*..*.*.*.*.*..*.*.*.*.*.*.*.*..*
Vazgeçmek en kolay ama unutma, tarih ancak pes etmeyenleri yazar!
Herkesi kucaklayacak kadar büyük olsa da mısır bir insanı Akhenaton'u kucaklayacak yürekler küçülmüştü. Kendi çıkarları doğrultusunda doğacak olan Akhenaton'u rahiplerin isteği üzerine doğarken öldürme emri veren bir baba(firavun),
Oğlunu yaşatmak için bütün zorlukları göze alan bir anne (kraliçe) ve özlemle dolu yıllar.
Roman, M.Ö. 1353 ve 1356 yılları arasında ülkeyi yönetmiş olan mısır'ın 18. hanedanın bir firavun'u olan Akhenaton'u konu alıyor.
Çok tanrılı bir dönemde tek tanrı inancını benimseyen Akhenaton'un devrim yapmaya çalışması, bir umut'la vazgeçmemesi, sabırla beklemesi etkileyici. Tarihin gerçekleri ile harmanlanmış akıcı dili ve sürükleyici kurgusu ile tavsiye edebileceğim bir eser.
Her ne kadar bazı bölümleri gereksiz uzun olsa da entrikalar, siyaset, dini altyapı gayet etkileyici anlatılmış. Kitabın son bölümünü hiç böyle hayal etmemiştim o kadar çekilen çileye, emeğe hedeflerine ulaşmış bir Akhenaton okumayı çok isterdim.
Kitabın sonunda diyor ki bugün mezarının nerede olduğu bile bilinmiyor :(
Tarihin değişmesini sağlayan, pes etmeyenlerin sonu böyle mi oluyor acaba diye düşünmüyor değil insan..
Her şeyin bir amacı var ve her şey zamanı gelince yaşanır diyerekten pes etmeden hedeflerimize devam.
Keyifli okumalar.
Agatha Christie'nin 1941 yılında yazmış olduğu bir romandır. 2. Dünya Savaşı yıllarında yazılmış olan N veya M casus romanı niteliğindedir. Roman kahramanları da Agatha Christie'nin nispeten az tanınan kahramanları olan Tom ve Tuppence çiftidir.
Tom ve Tuppence çifti Agatha Christie'nin diğer kahramanlarının aksine zamanla yaşlanan karakterlerdir. 1922 tarihli Gizli Düşman romanında genç olan çift artık yaşlanmış ve İngiliz Gizli Servisinden emekli olmuşlardır. Ancak Gizli servis Tom'a yeni bir iş teklif eder. Bir Alman casusu gizli servis ajanlarından birini öldürmüştür. Bu ajanın notlarından N ve M adındaki casusların bir kadın ve erkek olduğu ve Leahampton beldesinde bir otelde kaldıkları anlaşılmaktadır. Tom'dan istenen bir konuk olarak otele giderek, bu casusları bulmasıdır. Gerçi Tuppence'ye teklif yapılmamıştır. Ama o da sahte isimle otele gidip kocasına yardımcı olmaya karar verir. Ancak Tom ve Tuppence kendilerini büyük bir bela içinde bulurlar.
Kitabımızda genel olarak; bir İngiliz casusu olan Müsteşrik olarak nitelendirilen ajan Hempler’ın itirafları, İngilizlerin İslamiyeti özünü bozmak, insanların algılarıyla oynamak suretiyle orijininden uzaklaştırmak maksadıyla yaptıkları sinsi planları, ve bu sinsi planları nerelerde ve ne şekilde uygulamaya koydukları, Müslümanları gaflete düşürmek adına kurulan alçakça tuzakları anlatılmakta..
Okunmaya değer..
Okuyunuz efendim..
İngiliz Câsûsunun İ'tirâfları ve İngilizlerin İslam DüşmanlığıM. Sıddık Gümüş · Hakikat Kitabevi · 20092,053 okunma
Bu olağanüstü konağa dışarıdan baktığınızda, duvarların arasından mutluluğun ve başarının yaşadığını düşünürsünüz. İçeriden işte böyle görünüyor. Karanlık ve hastalık.
Yazarın İyi Komşular kitabını severek okumuştum. Bir Aile Trajedisi'nden beklentim fazlaydı ve yazar yine yanıltmadı. Gizem, ters köşesi ve tahmin etmediğim olayları ile çok
128 syf.
·
Puan vermedi
BİR HAYALİN ARDINDA
Bir solukta okuyabileceğiniz, yazarımızın anlatmak istediği duyguları iliklerinize kadar hissedeceğiniz yarım kalmış bir aşk hikayesiyle geldim.
Yıllar önce iki sokak arayla bir mahallede oturan Sümeyra ve Burak'ın yolları Almanya'da kesişir.
Henüz ikiside öğrencisidir.
Yeni yerler görmeyi ve gezmeyi seven çiftimizle gezdikleri yerlere, yaşadıkladı anılara şahit oluyoruz.
Tam mezuniyet yaklaşırken amansız hastalık kapıyı çalar ve Sümeyra ebedi hayata gider.
Burak'ın yaşadığı ayrılık, hissettiği kocaman boşluk ve çaresizlik okurken bize de aynı duyguları hissettiriyor.
Ölüm heran yanımızda olduğunu unutarak yaşadığımızı sorgulatıyor.
Bir solukta okuyacağınız bu kitap tavsiyemdir.
Duyguları okurken hissettiren @m.tarikkoc yazarımızın kalemine sağlık.
#alıntı
Kozası içinde sıkışan ipekböceği gibi kelebek oluncaya, o ruhu teslim edinceye dek, bu hayatın sadece posasınj bırakıyordum geri kalan herkese, onun dışında her şeye.
Her şey bir tür kurguydu; ölüm rolünü yapıncaya kadar, içinde katıksız zevk ve eğlencenin olduğu amansız bir sonsuzluktu.
İnsan tek bir koca ağaca benzer.Ağacın boyu uzadıkça daha net görülür ki olgunlaşan meyvelerin dışında çürüyüp kuruyan, pörsüyüp bodur kalan taneler olur, dalların uçlarındaki taze filizlerin tümü olgunlaşıp yeni sürgün veremez.
Ölüm, kor ateş gibi yüreklere düştüğünde yeniden doldurulmask çok zor bir krater açıyordu.Ölüm ateşti.
İcinde pek cok yazarla ve kitapla hasir nesir olacaginiz bir metin. Kahvenizi demleyin muhakkak kitabi okurken. Yoksa kahve sevdasi olan yazar sizi rahat birakmaz. Enfes otesi bir uslupla kaleme alinmis son derece samimi kurgu tadinda bir hatirat
Değer verdiğim bazı okur/ar, son günlerde, "Milıail"den beri (1927) Adrian Zografi'nin arkasım neden "kestiğimi" sordular bana.
"Kesmiş" değilim, sadece "geri bıraktım"
"Milıail"in ardmdan Adrian Zografi'nin kendisi, hayatı ve ölümü gelecek!i. Silik bir kalıramamn hayatı ve ölümü, ama bwı ca silik varlıklan canlandıran, Adrian'm da kimliğini oluştıtran ülkii özlemi, tamlllmaya değerdi.
Oysa, Adrian, -yani ben- günün birinde özleminin beklen medik, akla gelmedik, ii!Safçız bir zehirle gideri/diğini gördü: Ülküsünü, kendisi gibi ülküyle beslenmiş insanlarm çirkinleştirdiği ne tamk oldu.
O zamandan beri, bıtmt daha başka çirkinleştinneler izledi, daha başka değerli duygulara mezarlar kazıldı. Bugün, otuz yıllık bir ayrılıktan sonra, köyüme dönmüş bulunuyorum , bırakın da büyük bir hayatin yıkınlılarım seyredeyim, kendimi toplayayım ve geç kalmadımsa, yeniden "yola koyıtlayım"
Hangi ufuklara doğru?
Bir şey diyemem. Adrian da bir şey söyleyemez. Ama dünya hâlâ güzel ve insanların çoğu hâlâ özgürlükten
yoksun.
Onları bir kere daha keşfetmeye ve sevmeye çalışacağız. O günü beklerken, şimdilik yıkıntıları eşeliyonız.
PANAIT ISTRATI
RÜSUMAT
Dışarıdan bakınca perişan bir halde görünen Rüsumat, azgın dalgalarla boğuşmaktaysa hayli mahirdi. İşte bu gemi, Karadeniz'in dibi görünmeyen karanlık sularında bir efsaneye dönüşecekti.#alinti
Bugün muhteşem bir eserle karşınızdayım. Yazarın kalemiyle tanışma kitabım oldu bu eser. Tarih içeren, geçmişe götüren bir roman. Kitabı okurken, birbirinden farklı duyguları hissediyoruz. Kimi zaman ortaya hain olarak çıkanlara sinir olurken, kimi zaman gözlerimiz dolu dolu okuyoruz vatanı uğruna savaşanları ve gurur duyarak okuyacaksınız.
Mustafa Kemal Atatürk'ün de içerdiği bir eser . 1919 ve 1920 oluşan milli mücadele döneminde olan savaşı aktarıyor bizlere. Karadeniz sularında ve karada savaşan askerler , çevre halkının yaşadıklarına şahit oluyoruz. Tabi Karadeniz sularında Mehmetçiğe silah ve mühimmat dolu sandıkları taşıyan Yüzbaşı Mahmut Bey'in kullandığı gemi yani Rüsumat bu görevi yapmaktadır.Düşmanın sürekli peşinde olduğu ve yok etmek istediği bir gemi. Ben fazla spoi vermeyeyim siz mutlaka okuyun
Vatanı uğruna hayatını kaybeden tüm şehitlerimizi sevgi ve saygıyla anıyorum
Benim severek okuduğum bir eser, size de şiddetle tavsiye ediyorum, mutlaka okuyun okutturun derim
Sevgili yazarımızın yüreğine emeğine sağlık, kalemi daim olsun inşallah ve bol okuyucuları olsun inşallah
Anadolu insanı hemen her tarafta olduğu gibi yine yokluklar içerisinde mucizeler yaratmak durumundaydı.
Bizim Mustafa Kemal Paşamız var. Bize hürriyet ateşini veren, istiklal yolunu gösteren o.
@mehmetulugturkan
@m.u.kitaplari
@inkilapkitabevi
#rüsumat #kurtuluşunhayaletgemisi
Çeşitli yazarların okumakla ilgili yazılarından oluşan kitabın bazı yerlerini anlamakta zorlandım. Çeviride büyük sıkıntılar vardı. Çok güzel cümleler de vardı ama kitap beni çok yordu.
