Bireysellik dilini, ana dilimiz gibi konuşuyoruz.Bu günlerde "sağduyu" üzerine verilen tavsiyelerin çoğu, "bireysellik" mesajı içeriyor: *Toplum içinde nasıl davransam diye mi endişeleniyorsunuz? "Sadece kendiniz olun."...
Sayfa 73 - Kaknüs psikoloji
1970'lere vardığımızda, bireyin öz saygısı Amerikan bilincine yerleşti. Bebek Patlaması'nda doğanların idealleri, eskilerin görev ve namus ahlakının aksine, anlaşmaya ve bireysel tatmine odaklandı... "Kendinize olan sevginiz,' ilk aşkınız' olmalı" diyor. 1970 'te meşhur olan Martı adlı kitap, yiyecek bulmak için kumsaldan ayrılıp geri dönmekten sıkılan bir kuşu anlatıyor.Martı uçmaktan keyif almak istiyor.Gökyüzüne doğru süzülürken yaptıklarının kendisini sürüden ayıracağını bilmesine rağmen," hayatın anlamının ve daha iyi bir yaşam amacının peşinden koşmak" istiyor... "Hayat bireyin ihtiyaçlarına odaklanmalıdır" düşüncesine kapılınca en çok satanlar listesinde başı çekti. Animasyon film Kayıp Balık Nemo'daki martıların gagalarından çıkan tek kelime ise "Benim..." di.
Sayfa 67 - Kaknüs psikoloji
Reklam
“İnsan, içinde yaşadığı çağa, babasına benzediğinden daha çok benzer.”
Sayfa 15
“Sadece küresel ısınma nedeniyle buz dağları erimiyor, gözlerimizin önünde tüm insanî değerler de eriyip gidiyor. Anlaşılan şu ki, eğer âcil tedbirler alamazsak gittikçe yalnızlaşan, aşırı bencil/narsist, zevkperest/hedonist, kaygılı, öfke ve nefret dolu bir insanlığa doğru doludizgin gidiyoruz. Bu çocuklar evlenmeyecek, aile kurmayacak, istikrarlı bir şekilde çalışmayacak ve meydanın kendilerine sunduğu hayalî değerlerle yetinecekler. Tüm dünya sessizce ama kesin bir şekilde, bir ‘açık hava tımarhanesi’ne dönüşüyor.”
Sayfa 8
Insan; içinde yaşadığı çağa, babasına benzediğinden daha çok benzer.
Sayfa 15
celâl fedâî--Milletimize eşlik eden bir entelijansiyamız olabilecek mi?
////Alıkların Bağımsızlık Bildirgesi Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada insanlık küresel kapitalizmin kültürü ile alıklaştırılıyor. Millet olmaktan çıkıyoruz. Okumuşlarımız var ama entelektüelimiz hele de entelijansiyamız yok. Farkında mıyız...//// //////Türkiye’de entelekteüller, bir “dağ olma” fantasmasından çıkmadıkça bir
Reklam
56 syf.
10/10 puan verdi
Gece gece yüreğimi cayır cayır yaktın be Mustafa'm keyiflenelim dedik Yaşar Kemal yine kursağımızda bıraktı... Kitabın türü çocuk ama bence asla çocuk kitabı değil. Yoksulluğun , parasızlığın çocuğun yaşamındaki tezahürü anlatılmış.Yazarımız çocuk işçi olan Mustafa'nın, nesli bitmek tükenmek bilmeyen acımasız Hasan Bey'lerin bir çocuğun hayallerini nasıl kursakta bıraktığını anlatmış . Neyse ki iyi insanlar var Mustafa beyaz pantolonuna kavuşabildi.:) Herkese tavsiye ederim bu güzel öyküyü.
Beyaz Pantolon
Beyaz PantolonYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 2016904 okunma
“Ben” Nesli
“Sadece küresel ısınma nedeniyle buz dağları erimiyor, gözlerimizin önünde tüm insanî değerler de eriyip gidiyor. Anlaşılan şu ki, eğer âcil tedbirler alamazsak gittikçe yalnızlaşan, aşırı bencil/narsist, zevkperest/hedonist, kaygılı, öfke ve nefret dolu bir insanlığa doğru doludizgin gidiyoruz. Bu çocuklar evlenmeyecek, aile kurmayacak, istikrarlı bir şekilde çalışmayacak ve meydanın kendilerine sunduğu hayalî değerlerle yetinecekler. Tüm dünya sessizce ama kesin bir şekilde, bir ‘açık hava tımarhanesi’ne dönüşüyor.”
Sayfa 9 - Kaknüs Yay., İstanbul 2013
384 syf.
8/10 puan verdi
Kitaba inceleme yapmayı unutmuşum. Araya zaman girdi. Başladığım tarihi hesaba katarsak çok zaman girdi ve tam olarak o zamanki düşüncelerimi yazabileceğimden emin değilim. Araştırmalar, veriler, istatistikler, karşılaştırmalar derken her başlık ayrı bir makale gibiydi. Bilgilerin ilginçliği ve örnekler biraz dikkat çekse de benim gibi kurgusal kitap sevenler için bayağı sıkıcı geçen bir zamandı. Tabii kimse bu kitaba eğlenmek için başlamaz sanıyorum. Kitaptan aklımda kalanlara gelirsek kitap yıllar önce yazılmış ve şu an orta yaş olan nesilden bahsetmesine rağmen sanki günümüz gençliğini anlatıyor gibiydi. Yani Amerika'nın ben nesline bizim z kuşağının sonları denk. Kitabın gençlerin özgüven, özerklik gibi davranışlarından bahsettiği ilk kısmı biraz ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocuklardan dert yanmasını anımsattı. Oysaki yazar da ben neslinden. Toplumsal, siyasal, ekonomik gerçeklerden bahseden kısımlardaysa günümüz Türkiye'sini gördüm. Sınavlar, gelecek kaygısı, işsizlik, mesleğin dışı bir iş bulma ve üç kuruşa çalışma. Artık protesto etmenin hatta oy kullanmanın bile gereksiz gelmesi... Ne yalan söyleyeyim Amerika'yı böyle hayal etmemiştim.
"Ben" Nesli
"Ben" NesliJean M. Twenge · Kaknüs Yayınları · 2018511 okunma
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.