İslami Kalitemiz Özel Hayat Müslümanlığımızdır
Toplu halde kılınan namazlarda tadili erkâna, nafilelere, tesbihate, duaya verdiğimiz önemi tek başımıza kaldığımızda gösteremiyorsak bir yerlerde bir sorun var demektir. Halk içerisinde tam bir sünnet hayranıyken özel hayatımızda, evimizde, sünnetten tek bir eser bile göremiyorsak tedavi edilmesi gereken ciddi manevi hastalıklarımız var demektir. Ve en önemlisi İslami yaşayış, davranış ve faaliyetlerimizin insanlar tarafından beğenilen görünür taraflarına verdiğimiz önem kadar, aynı davranışların sadece Allah tarafından görülen ve beğenilen niyet boyutuna önem vermiyorsak maalesef boşa yoruluyoruz demektir.
Bugün maalesef bir çok Müslüman kendilerinden ümidi kesmiş, Takvalı insanlar olamayacaklarını kabul etmiş durumda. Oysa tamamen anlamsız olan bu düşünce, Bakara Suresi’nin ilk kısmında kullanılan “lil müttakîn” kelimesi ile çürütülüyor.
Reklam
Seyahatte, kafanı boşaltmışken iyi düşünürsün; bir yerden bir yere giderken iyi düşünürsün; yürürken, yemek yerken iyi düşünürsün. Tuvalette bile düşünürsün yahu! Ama iyi düşünmek için esasen yalnız kalmak gerekir. Bu temel şarttır, yalnız kalmayı bilmek gerekir. Yalnız kalmayı bilmeyen milletlerden fazla bir şey çıkmaz. Mesela iyi bir düşünür çıkmaz. Maalesef biz Türklerin böyle bir kabiliyeti yok, bu yüzden de bizden iyi düşünür pek çıkmıyor. Aptal olduğumuz için mi? Estağfurullah. Ama şu var; Türk yalnız kalamaz, milletimizde böyle bir huy yoktur. Beraber ders çalışır, beraber yazı yazar, beraber gezmeye gider, beraber aylaklık eder. Türkler sinemaya bile tek gitmez; yalnız kalmayı bilmez, sevmez. Yalnız olmamanın getirdiği garantiye, yani tehlikeden uzak yaşamanın konforuna güvenir. Ama işte bu garanti de yaratıcılığı sakatlar, iş çıkarma kabiliyetini azaltır. Yalnız kalamayan insanın düşünce ve gözleme kabiliyeti yarım oluyor. Bu yüzden ben insanlara yalnız kalmayı öğrenmelerini öneriyorum. Yalnız kalmayı bilmek iyidir, önemlidir; Türkiye gibi bir yerde avantajdır. Zira evlilik müessesesi bile bizde yalnız kalmamak üzerine kurulmuştur. Halkımız evliliğin gerçek mahiyetini anlamaz. Evlenince, kumrular gibi dip dibe oturmaları gerektiğini zanneder. Öyle şey olur mu? Biraz da birbirinden ayrı duracaksın. Nefes alacak, aldıracaksın. Evlilik sürekli dip dibe duracak, yan yana yürüyecek bir şey değildir. Çok açık ki bunun da artık anlaşılması lazım. Tabii herkesin kendisini, yaşamının onda sekizinde aynı yerde bulması da evlilikle bağdaşmaz.
İnsan bilinçte yukarı çıkamadığı ve zihniyle özdeşleşme ızdırabına dayanamadığı için daha da bilinçsizleşmeyi seçiyor, daha çok uyumayı ve bunun için herhangi bir yolla kendini uyuşturmayı. Ama maalesef, bu her seferinde her şeyi daha da acı yapıyor
Sayfa 185Kitabı okudu
Ahaha :D
DEĞİLİM Ne ilkinim ne sonranım hep kenarda yedek duran arada sıradanım belki bir sevgilin olabilirim belki ilk elli sevgilin arasına da girebilirim ve fekat ama ancak kalbini hiç zorlama bebeğim ikimiz de biliyoruz maalesef delirdiğin ben değilim!
Günün birinde geçmiş tümüyle bitecek ve gelecek başlayacak sanıyorsun. Maalesef öyle olmuyor. Mazi şoklar, sürprizler ve gizemli skandallarla kontrolden çıkıveriyor.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.