Taoizm uzun süredir araştırdıgım bir mesele idi, bu eserle nihayete erdirdim diyebilirim. Uzun okumalar sonucu anladım ki; vaktiyle Çin toprakları (takribi M.Ö. 2500.lerde) tevhid inancı taşıyan eski bir halk tarafından yurt edinilmiş. Başlarda tek Tanrı (yüce ve yaratıcı bir ilah) anlayışı hüküm sürmüş bu topraklarda. 500 yıl geçmeden Lao Tzu ünvanlı isimsiz bir zat, ilahi metinleri tahrif ederek "doğu tipi panteist bir inanç" oluşturmuş. Bu yeni inancın esasları, işte bu eserde yer almaktadır. Tehvid inancına ait izleri "adalet", "erdemlilik", "tevazu" ve "dünya hırsından uzak durma" gibi kavramlar üzerinde yaptığı vurgulanlrdan anlamak mümkün. Yine "göklerin hükümdarı" ifadesini kullanması da bir işaret... Fakat maalesef öyle anlaşılıyor ki, "Yaşlı Bilge" (Lao Tzu) burada durmayıp insanlara kendi türettiği bir kavramı, taoculuğu, yani evrensel ilkeler yolu olarak adlandırdığı ve doğa ile içiçe olduğunu iddia ettiği mistik bir kelimeyi icat etmiştir. Bundan sonrası kitapta anlatıldığı gibi; tao her şeydir, her şeydedir, her şeyin özüdür, öyle olmalıdır... Dinler Tarihiyle ilgilenenlere son bir not: İlk insanlar İslam idi, tek ilaha kulluk ederlerdi, ta ki aralarında ihtilaf çıkıp da birileri dinlerinde icatlar çıkarana kadar, sonra şeytan yaptıkları Bid'atleri onlara sevimli gösterdi, şimdi herkes kendisini doğru addediyor.