Rif'at istersen eğer mihr-i cihân-ârâ gibi
Sür yüzün her gün yere eyle tenezzül mâ gibi
Günümüz Türkçesiyle;
Eğer dünyayı aydınlatan bir güneş gibi yücelerde olmak istiyorsan; her gün yüzünü yere sür ve su gibi alçaklarda dolan.
Şehzade Mustafa/Muhlisî
Orta Krallık yöneticileri hâkimiyetlerini alttan alta destekleyen bir ideoloji geliştirip yaydılar. Bu ideoloji, dürüst yaşamakla ve adaletle kazanılan ahenk demek olan ma'at kavramı üzerine temellendirildi. (Ma’at bir tanrıça olarak kişiselleştirildi.) Firavunlar görevlerinin, yöneticilerle tannlar arasındaki den geli ilişkinin korunabilmesi için mesafeli davranmak olduğunu iddia ettiler ki, bu sav ma at'm da dayanağıydı. Bu, cömertliği ve bağışlamayı içeren bir davranıştı.
Bir at, daha sonra bir geyik tarafından keşfedilen uzun yıllar verimli bir çayırın tadını çıkardı. Başlangıçta, atın yiyecek alımına göre 10.000 yıl yaşayacaktı ve çimleri bitiremeyecekti, ancak geyiğin araya girmesinden memnun değildi, bu yüzden nefret dolu geyiği yardımla fethetmek istedi. Ama kurnaz adam dedi ki: "At binip onu yakalamama izin vermedikçe geyiği yakalayamam." At kabul etti ve adam at sırtında geyiği yakaladı. Başlangıçta, atların ve geyiğin koşma hızı insanların erişemeyeceği kadar uzaktaydı, ancak geyiğe misilleme yapmak için Ma Gan buna bağlıydı ve sonuç olarak insanların tutsağı oldular. Bu ana kadar Ma pişmanlık duydu, ama her şey değiştirilemezdi. Nihai kazanan, en hızlı at ya da bir pay için koşan geyik değil, bilge adamdır.
İnsanın hilkatinden maksat, mahfî hazine-i İlahiyeyi keşif ile göstermek ve Kadîr-i Ezelî'ye bir bürhan,
bir delil, bir ma'kes-i nurani olmakla cemal-i ezelînin tecellisi için şeffaf bir mir'at, bir âyine olmaktır...
Biz misafiriz velâkin biz de mihmân bekleriz
Kâmil inşân bulmuşuz babında ihsan bekleriz
Biz dahi ol nûr-u çeşm-i Murtazâ'nın aşkına
Şîr-vârî Kerbelâ çenginde atşân bekleriz
Nefsimizle eyleriz dâim gazâ-yı ekberi
Yıkmasın şeddi adûlar diye her an bekleriz
Seb'a-i seyyâre-vârî cân u dil devrân eder
Hâtemi zabt etmesin dîv ile şeytân
It doesn't matter if I failed. At least I passed the concept on to others. Even if I don't succeed, someone will succeed.
[Founder and Executive Chairman of Alibaba/ Jack Ma]
Messina'da iki Osmanlı Suikastçısı
Şüphesiz casuslar sadece bilgi toplamamışlar, kesenin ağzını açmaya hazır efendileri için her türden pis işe bulaşmışlardır. Onaltıncı yüzyılda suikastlara kurban gidenler sadece III. Henri, Jeanne d'Albret ve Willem van Oranje gibi hükümdar ve asilzadeler değildi. Daha önce başka bir makalede,