Murat Adatepe

Reklam
ya bu yollar umutsuz duraklarda bitiyor ya da hep umutsuzca yürüyor ayaklarım
senden kopamıyorum gözlerin var oldukça sensiz yapamıyorum yüzün bahar oldukça gözlerine bakarken duruluyor yüreğim

Reader Follow Recommendations

See All
bu ağıdı öldüğün için söylemiyorum sen ölmedin rüveyda; at vuruldu, ben öldüm.
Reklam
göğsümde bir yanardağ kıvranıyor rüveyda yaraları kapandıkça kanıyor rüveyda
tarihe gömüyorum acıyı ve ölümü yenilgiyi zafer şarkılarına çünkü sen geldin; kumrular geldi
sen benim sevimli intizarımsın kaderim, kederim, âh-u zârımsın sana sinsi yakarışlarla gelen sofrasında dehşet bulur, kan bulur ihtiras üfleyip kâküllerine bir teline bile dokunan rüzgâr yüreğimin dergâhından kovulur
ya topla yaralı kırlangıçları ya da bu vefasız şarkıyı bitir özgürlüğe giden tutsaklar gibi siyah gözlerine beni de götür
Reklam
âvâreyim, âsûdeyim, yorgunum bilmiyorum neden sana vurgunum erzurum garında, banklar üstünde uyku tutmuyor karanlıkları yitik düşlerimi kovalıyorum gölgeler gidiyor; ben kalıyorum
daha dokunmadan kurudu irem çöllere bir türlü yağamıyorum yeni bir koşunun başlangıcında biraz deprem sonrası biraz şehir hülyası bir kalp yangınından geriye kalan siyah gözlerine beni de götür artık bu yerlere sığamıyorum
bütün çığlıkları kuşanmış ölüm dudaklarında siyanür oysa bilmiyor ki, bu yolculuktan yollar tükense de dönmeyeceğim seni yaşamadan ölmeyeceğim
bu hasret, bu hicran zelzelesinden beni kurtarmaya gücünüz yetmez çünkü mutsuzluğun mekteplerinde ıstırap dersleri alıyorum ben
Bir kötülüğün içine düştüğümde, düştüğümde değil bile isteye adım attığımda, tanıdığım en temiz, saf, masum yüzler aklıma üşüşüyor ve o an oturup ağlayasım geliyor. Gerçekten ağlamak ama. İçimi çeke çeke, hüngür hüngür ağlayasım geliyor. Onların temiz yüzleri gözümün önüne geldikçe pişmanlığım artıyor ve daha iyi bir insan olmak için tekrar kendime sözler veriyorum. Bu sözü de tutamıyorum.
2,180 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.