Alıntı Değildir :)))
Ne hale geldi dünya,kadın madde düşkünü,adam zevk müptelası. IQ’ya takılmış herkes.Duygusal zeka nedir ki sanki? İşte böyle gidiyor insanlık elden,empatiden yoksun, zaman, mekan odaklı, andan kaçarak ve hep çok isteyerek,tüketerek ve de tükenerek... Kadın bırakmalı beklentiyi; sevmekse kendi sevmeli!Romantizmin istiyorsa kendi de emek vermeli.Ben insanım da karşımda ki ot mu sanki?Kadın bırakmalı duygusallıkta adımı hep karşıdan beklemeyi,ilk adımları bazen kendi de atmalı,gurur yapmak yerine,kaçırmamalı mutlu olma fırsatlarını. Ayrıca güçlü kadın her konuda kendine yetmeli.Kapılmamak için hüsrana en çok kendini sevmeli;) Adam kısmına gelince,bak İşte bu büyük mesele;)Ah bir öğrense kullanmayı beyni!Kötü cins değil yani:)Hem mecbursak dünyayı paylaşmaya saygıyı ilk önde ara.İşte adam kısmı bıraksa çocukluğunu,ahhh annesinin paşası at üstünden bencilliğini.Her kadın annen gibi sevemez ki seni!Bak bakalım karşına ne görüyorsun özde insandan başka.Sığınıp kalıplara hakkın yok tacizlere.Kendine sahip olamamak sende ki en büyük mesele.Severken yüceltip,girerken yok etmek niye. İşte böyle...Kadın kendini sevecek hiç kimseden beklemeyecek,dimdik ayakta ve hep kendi kıymetini bilerek.Adam hormondan önce beyinle gelecek,beyni ile düşünüp, beyni ile hareket edecek,o çok kıymetli egosuna biraz veda edecek.Ve biraz gurur koyup üstüne istenmediğinde gitmeyi bilecek!
Gündemdeki Ölüm Cezasına Hukuki Çerçeveden Bakış
Son zamanlarda yeniden hortlatılan ve gündemimizi sıkça meşgul etmeye başlayan idam (ölüm cezası) konusuna ilişkin bir hukukçu bakış açısıyla bir şeyler yazmak istedim. Öncelikle bu yazı çoğunlukla hukuki ve sıkıcı bilgiler içerecek olup konuyla ilgili olan kişilere hitap edecektir. Yazının içeriğini dikkatlice okuduğunuzda birçok hukuki ve siyasi
Reklam
De ki: «Yedi göğün Rabbi ve büyük Arş´ın Rabbi kimdir?» Müminun /86 İbrahim hakkı hazretlerine göre Allahın kainattaki sistemini şöyle düşünün. Arş =Saray Padişahın bulunduğu makam Veziri azam= Kürsi Naip(Veziri azamın emirlerini dışarıya götüren)= Burçlar ve yıldızlar Nakip (vekil,bey)=Gezegenler(Burçların etrafında dolaşıp onlara hizmet
Alıntı Değildir :)))
Ne hale geldi dünya,kadın madde düşkünü,adam zevk müptelası. IQ’ya takılmış herkes.Duygusal zeka nedir ki sanki? İşte böyle gidiyor insanlık elden,empatiden yoksun, zaman, mekan odaklı, andan kaçarak ve hep çok isteyerek,tüketerek ve de tükenerek... Kadın bırakmalı beklentiyi; sevmekse kendi sevmeli!Romantizmin istiyorsa kendi de emek vermeli.Ben insanım da karşımda ki ot mu sanki?Kadın bırakmalı duygusallıkta adımı hep karşıdan beklemeyi,ilk adımları bazen kendi de atmalı,gurur yapmak yerine,kaçırmamalı mutlu olma fırsatlarını. Ayrıca güçlü kadın her konuda kendine yetmeli.Kapılmamak için hüsrana en çok kendini sevmeli;) Adam kısmına gelince,bak İşte bu büyük mesele;)Ah bir öğrense kullanmayı beyni!Kötü cins değil yani:)Hem mecbursak dünyayı paylaşmaya saygıyı ilk önde ara.İşte adam kısmı bıraksa çocukluğunu,ahhh annesinin paşası at üstünden bencilliğini.Her kadın annen gibi sevemez ki seni!Bak bakalım karşına ne görüyorsun özde insandan başka.Sığınıp kalıplara hakkın yok tacizlere.Kendine sahip olamamak sende ki en büyük mesele.Severken yüceltip,girerken yok etmek niye. İşte böyle...Kadın kendini sevecek hiç kimseden beklemeyecek,dimdik ayakta ve hep kendi kıymetini bilerek.Adam hormondan önce beyinle gelecek,beyni ile düşünüp, beyni ile hareket edecek,o çok kıymetli egosuna biraz veda edecek.Ve biraz gurur koyup üstüne istenmediğinde gitmeyi bilecek!
"İstanbul Sözleşmesi Yaşatır"
Yaptığımız etkinliğin #80024404 ilk amacı İstanbul Sözleşmesini okumak ve okutmaktı. Ben de ilk olarak tüm metni okudum ve bazı maddeleri not aldım altlarına da kendi yorumumu ekledim. Üşenmeyin ve 1 saatinizi ayırıp bu sözleşmeyi okuyun! İstanbul Sözleşmesi Tam Metin: rm.coe.int/1680462545 Giriş
Biraz Uzun Bir Yazı Oldu....
Stockholm sendromu, bir rehine veya istismar kurbanının, kendisini rehin alan veya istismar eden kişiyle duygusal bir bağ kurduğu psikolojik bir durumdur. Bu terim, ilk kez 1973 yılında Stockholm'de yaşanan bir banka soygunu sırasında, rehinelerin soygunculara karşı geliştirdiği sempati ve savunma duygularından türetilmiştir. Bu sendrom,
Reklam
187 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.