#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
bir gün Akşehirli hemşehrileri Nasrettin Hoca'ya takılmak için, "hocam, senin velilerden olduğun söyleniyor, hatta ulu velilerden olduğun konuşuluyor, doğru mudur?" diye sorduklarında hocanın böyle bir iddiası olmadığı halde "öyledir" diye cevap verir. bunun üzerine hemşehrileri "madem öyle, bir keramet göster de görelim" demişler. hoca da karşısındaki dağa dönüp "ey dağ, yamacıma gel" der. ama dağda hareket olmaz tabii. bunun üzerine hoca yürür ve dağın yanına varır. hemşehrileri bu durum karşısında "hayırdır hocam, dağ gelmiyor mu yoksa?" deyip gülüşmeye başladığında hoca şöyle karşılık verir: "biz tevazu ehliyiz. dağ gelmezse biz ona gideriz." der..
Sayfa 15 - Ne Olmadığını Bilmek
Reklam
Kur’ân’da, bizlere aktarılan Hz. Musa (a.s.) ve Hz. Hızır (a.s.) kıssası, kötülük problemine müthiş bir örnektir. Kıssada şer zannedilen şeylerin esasında birer hayır olduğunu vurgulanmaktadır. Şöyle ki: -“Hz. Musa (a.s) Beni İsrâîl’e (İsrailoğulları) hutbe vermek üzere ayağa kalktı. Birisi, - “Ey Allah’ın peygamberi! Şu yeryüzünde Sen’den daha
Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek
Sayfa 142 - Ötüken
Bizim daha anlayamadığımız ve kavrayamadığımız nice hakikatler var. Evet, düşünüyoruz fakat anlam veremiyoruz bazı şeylere. Anlam veremediğimiz şeyler, anlamsızdır anlamına gelmez. Hz.Mevlânâ’nın Mesnevî’sinde tembel birinin hikâyesinden bahsedilir. Hikâye belki çok konuyla ilgili değil; ama bazı gizli hakikatleri bir nebze anlama adına sizlerle
Leylan
Leylan
Bunları gecenin bir yarısı Yenişehir Karakolu’nun avukat görüş odasında karşılıklı oturduğumuz avukatıma söylüyorum. Elinde tuttuğu tek sayfalık “olay tutanağı”nı mır mır mır okuduktan sonra “Burda yazılanlar gerçek mi Kudret?” sorusuna verdiğim cevap bu. Masada ikimizin dışında bir bardak soğuk, kaynamaktan katrana dönmüş çayla boş
Reklam
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.