Devlet’i Kim, Nerede, Ne Zaman, Nasıl Yazdı? -2
Bir hayli kalmıştı yandaki odada; güneş de batmak üzereydi. Gelir gelmez oturdu, fazla bir şey konuşulmadı artık. On birlerin adamı içeri girdi. Sokrates’in önüne gelerek: “Sokrates,” dedi, “sen başkaları gibi değilsin; onlara hâkimlerin adına zehri içmelerini söylediğim zaman kızıyorlar bana, küfrediyorlar. Sen buraya gelmiş insanların en
Saruman - Sharkey
Frodonun zihninde ani bir şimşek çaktı. "Sharkey!" diye bağırdı. Saruman güldü. "Demek ki bu ismi duydunuz, öyle mi? Sanırım Isengard'da bütün halkım bana böyle diyordu. Büyük bir ihtimalle bir saygı gösterisi olarak.* Ama belli ki siz beni burada görmeyi ummuyordunuz." * Büyük bir ihtimalle kelimenin aslı Orkça'ydı:
Reklam
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Sekizinci Bürhan (Sekizinci delil,hüccet)
Gel, ey nefsim gibi kendini âkıl zanneden akılsız arkadaş! Şu saray-ı muhteşemin sahibini tanımak istemiyorsun! Halbuki her şey onu gösteriyor, ona işaret ediyor, ona şehadet ediyor. Bütün bu şeylerin şehadetini nasıl tekzip ediyorsun? Öyle ise bu sarayı da inkâr et ve "Âlem yok, memleket yok." de ve kendini de inkâr et, ortadan çık.
Destana Memê Alan
(…) Zînê got: “Lolo, Memo, dilê min bi kul û bi jan e. Madem ku tu guh nadî gotinên merivane Ji berê da, xelkê kêmanî xistine derê me jinane, Dibêjin: “Jin parsiya kêm in û rûreşiya dê û bavane.” Were destê xwe bavêje destê min û min çek ke ser pişta Bozê Rewane, Berê xwe bide welatê xwe, bajarê Mixribiyane, Bila heywan me her duyan bibe,
Ne olmadığını bilmek...
Bir gün, Akşehirli hemşehrileri Nasreddin Hoca'ya takılmak için, "Hocam, senin velilerden olduğun söyleniyor, hatta ulu velilerden olduğun konuşuluyor, doğru mudur?" diye sorduklarında hocanın böyle bir iddiası olmadığı halde sorulduğu için "öyledir" diye cevap verir. Bunun üzerine hemşehrileri, "Madem öyle, bir keramet göster de görelim" demişler. Hoca da karşısındaki dağa dönüp, "Ey dağ, yamacıma gel!" der. Ama dağda hareket olmaz tabii. Bunun üzerine hoca yürür ve dağın yanına varır. Hemşehrileri bu durum karşısında, "Hayırdır hocam, dağ gelmiyor mu yoksa?" deyip gülüşmeye başladığında hoca şöyle karşılık verir: "Biz tevazu ehliyiz. Dağ gelmezse biz ona gideriz" der.
Reklam
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.