"..Sorun onlara, her birine tek tek sorun bakalım mutluluktan ne anlıyorlarmış? Ah inanın, Kolomb Amerika’yı keşfettiği anda değil, onu keşfederken mutluydu. İnanın, mutluluktan belki de Yeni Dünya’yı keşfetmeden üç gün önce doruğa çıkmıştı, umutsuzluğa kapılan adamlarını gemiyi Avrupa’ya döndürmek üzereyken kararlarından vazgeçirdiği anda... Önemli olan Yeni Dünya değildi, yerin dibine batsındı Yeni Dünya! Neredeyse Yeni Dünya’yı görmeden, neyi keşfettiğini anlamadan ölmüştü Kolomb. Önemli olan yaşamdır, yalnızca yaşam... onun keşif süreci, sürekli ve bitmek tükenmek bilmeden yaşamı keşfetme çabası, yoksa keşfetmiş olmak değil... "
"Etrafınıza şöyle bir göz gezdiriniz! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız.”
"Duvarı delmeye gücüm yetmiyorsa, " ille de deleceğim" diye yırtınmam elbette; ama önümde yıkmaya gücümün yetmediği bir taş duvar bulunmasına da razı olamam."...,