Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
574 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Özellikle seçmesem de son dönemde okuduğum kitaplar 2. Dünya Savaşı Hitler ve soykırım üzerine denk geldi. Fark ettim ki savaşı hep elbette ki en büyük mağdur yahudi halkı üzerinden okumuşum. Ama ya Alman halkı onlar hiç mi acı çekmedi açlık yokluk soğuk görmedi. Ya koca yürekli Hubermann ailesi ya zavallı Rudy ya savaşa iki oğlunu kurban veren Bayan Holtzapfel hiç mi savaşın acı yüzüyle tanışmadı. Kitap Hırsızı savaşı hem Alman hem Yahudi halkı tarafından işlemiş Munih'te Himmel sokağında Liesel'in evinde nasıl cereyan ettiğini de bizlere göstermiş. Uslup olarak da çok beğendim. Kitap bir anlatıcının anlatımı ile başlıyor. Görevi dolayısıyla her an her yerde olması gereken anlatıcı bizleri kendisiyle beraber savaşın etrafında dolaştırıyor. İlk bir kaç sayfa anlamsız görünen sözlerle başlıyor ama hemen sonra onun kim olduğunu anladığınızda her şey oturuyor ve kitap akıp gitmeye baslıyor. İlginç farklı ve çok güzel bir eser. Kesinlikle tavsiye edilir.
Kitap Hırsızı
Kitap HırsızıMarkus Zusak · Martı Yayınları · 202112,6bin okunma
Zayıf birinin kararlılık ve cesaretle ortaya koyduğu irade kadar beni etkileyen çok az şey olmuştur. Zira güçlü her zaman maddeye- onu güçlü kılan şeylere- dayanırken; gücsüz inancından ve yüreğinden beslenmektedir. Ve insan olan yerlerinden beslenen kimse mağlup veya mağdur olamaz.
Reklam
352 syf.
10/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Spoiler
Okuduğum en akıcı romandı elimden bırakmak istemedim bırakamadım da zaten hiç bu kadar ters köşe olmamıştım ne Andrewin ruh hastası olabileceğini düşündüm ne Ninanın mağdur bir kadın olabileceğini Millenin katil olduğunu ilk başta tahmin etmiştim ama yanlışlıkla işlemistir diye düşünmüştüm gözü kararıp vahşice adam öldürebilecegine ihtimal vermemiştim başından sonuna kadar muazamdı hemen ikinci kitaba başlıycam sanırım sonda az çok konusu belli oldu ama yine ters köşe olmuycam ne malum tavsiye edilir çok ama çok güzeldi
Hizmetçi
HizmetçiFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 20232,406 okunma
Filistin halkı, ümmetin yetimleri haline gelmiştir. Bu durum da işgalci Siyonistlere güç ve cesaret kazandırıyor. Bu durumda herkesin konumunu gözden geçirerek nerede durduğuna iyi bakması, insanların yapmamaları gerektiği halde yaptıklarından ve yapmaları gerektiği halde yapmadıklarından sorguya çekileceklerini düşünmesi gerekir. Filistin davası ümmetin önünde duran bir imtihan kâğıdıdır. Bu davaya ilgisiz kalmak imtihan kâğıdını boş vermek gibidir. Ilgisizliğini mağdur ve mazlum Filistin halkına atılan iftiralara yapışarak gerekçelendirmeye çalışmak daha fenadır ve aynı zamanda bir haksızlıktır. Siyonistlere destek verenlerin saflarında yer almak ise bundan çok daha büyük bir zulümdür.
Filistin'in bugün karşı karşıya olduğu durumun tek sebebi Siyonist işgal değildir. Asıl önemli sebep, tüm çağdaş hâkim güçlerin Siyonist işgalcilere sahip çıkmalarına ve destek vermelerine rağmen, İslâm ümmetinin Filistin'deki mağdur ve mazlum insanlara sahip çıkmamasıdır.
Dindarlarla tartışılmaz. Onlar, kendini her zaman mağdur göstermenin yolunu bulur.
Reklam
494 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Roman devrime öncülük eden yıllar boyunca soylular tarafından ezilen Fransız köylüsünün durumunu, buna karşılık devrimin ilk yıllarında soylulara yönelik vahşeti ve Londra'daki hayat üzerinden aynı dönemdeki toplumlar arasındaki benzerlikleri betimler. Bu olaylarla birlikte birkaç karakterin hayatı da anlatılıyor. Fransız ihtilali gerçekten de masum bir çok insanın ölümüne yol açmıştır.İlk başta yazarımızın da dediği gibi kahraman olanlar ve monarşi hükümetini yıkmayı başaranlar bile belli bir dönemden sonra giyotinde ölenlerin çoğunun masum olduğunu söyleyip,giyotinle ölmüşlerdir bu dönemde.Bu katliam dönemini yazar tüm samimiyetiyle anlatıyor.Kitabın teması da kesinlikle şuydu:Huzur ortamı,köylülerin kalkınması,eşitliğin aranması gibi masum bir konudan yola çıktığın monarşinin yıkılması ile sonuçlanan ihtilalin neticesi Napolyon diktatörlüğü ile sonuçlandı.Kısaca şiddet,adaletten uzak yargılama en sonunda bu arayıştaki insanları da giyotine götürdü.Şiddet, intikam duygusu çözüm değildir.Ayrıca bu dönemde birçok aristokrat ,asil,soylu,din adamı öldürülmüş, halkın psikolojisi uzun zamanlar düzelmemek üzere kötüye gitmistir.Zamanında mağdur olanlar bu sefer mağdur etmeye ve öldürmeye başlamışlardır.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202259,1bin okunma
Mobbing, kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi ol­masıyla başlayan bir süreçtir. Önceleri bir kişinin veya bazı kişi­lerin, bir kişiye veya birkaç kişiye düşmanlığı biçiminde gelişen örgütsel psikolojik şiddet sonucunda mağdur, önce kendisine ve daha sonra çevresine karşı yabancılaşmaya başlar. Süreç, işe kar­şı kayıtsızlık, bıkkınlık, yılgınlık, performans düşüklüğü ile baş­lar ve istifayla sonuçlanır. Örgüt içinde iş doyumu ve örgüte bağlılıkta azalma yaşanırken, işgücü devir oranında gözle görü­lür artış yaşanır.
Eğer bir toplum hakarete uğramış tehdit altında veya mağdur olduğunu her düşündüğünde kabakuvvete başvurma hakkını kendinde bulursa bütün yeryüzü kanlı Bir ormana döner.
Ve insanlar, kendini sevdiren birisini mağdur etmeyi, korku uyandıran birisine oranla daha az önemserler; çünkü sevgiyi hatır bağı ayakta tutar; insanlar kötü oldukları için, kişisel çıkarlarının söz konusu olduğu her fırsatta, bu bağ kopar; oysa korku, insanı hiç terk etmeyen bir ceza korkusuna dayanır.
Sayfa 97 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.