Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kimseyi buyur etmem ruhuma, hiç kimseye ihtiyacım yok, kendi kendime yeterim ben..
Herkes birikmiş bizi seyrediyor. Dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz!
Reklam
"Yarayı ancak açan iyileştirebilir; ama o da iyileştirmeyecektir."
Bakışın çifte doğası: Kendimizi eksiksiz hissetmemiz için başkasının bizi görmesi gerekir; ama diğer yandan, etrafımızı saran gözler imparatorluğu bize her an gözaltında olduğumuzu söyler.
Sayfa 170 - Yeraltında Ne Var?Kitabı okudu
Görülmeden geçen onca yılın ardından, aslında sonunda görüleceği için, başkaları tarafından yargılanacağı için kendini öldürür Zebercet.
Sayfa 169 - Yeraltında Ne Var?Kitabı okudu
Reklam
Yazan herkes bilir: Görülmek ister yapıt, ama kendini okura sunduğu anda kestirilmez yargıların da nesnesi kılmıştır.
Sayfa 140 - Yazarın KibriKitabı okudu
Atılgan'da bakışın bir özelliği küçük görmekse, diğeri hiç görmemektir. Zaten gözleri karanlık olduğundan, ona ayna tutmadıkları için, meydan okuyan bakışlarına bile yanıt vermediklerinden bir cehenneme dönüşmüştür C. için başkaları. Birbirini tanımayan insanları birbiri için görülebilir kılan modern sahne, büyük şehrin bu gözler meydanı başlangıçta bu ruhsal yarayı iyileştirebilecekmiş gibi duruyorsa da aslında kör kayıtsızlığıyla onu hep yeniden kanatıyordur.
Sayfa 139 - Yazarın KibriKitabı okudu
Anayurt Oteli
Bir yandan doğumundan bu yana örselenmiş bir küçük adam, apaçık bir marazi figür, aslında düpedüz bir mağdur-canidir Zebercet. Ama diğer yandan Atılgan'ın, toplumun yalanını ("ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak") açığa çıkarmasını, insan ilişkilerindeki hoyratlığa işaret etmesini, ayrıca "özgürlük", "sorumluluk"ve "suç" kavramlarını sorunsallaştırmasını sağlayan bir marjinal figürdür. Kahramanın aşağılanmışlığına şiddetle yanıt veren bir cani mi, yoksa "özgürlük", "sorumluluk", "suç" gibi varoluşsal sorunlar üzerine kafa yoran bir dışlanmış mı olduğuna sanki tam karar verememiş gibidir Atılgan.
Sayfa 135 - Yazarın KibriKitabı okudu
Aylak Adam
Kahramanı için varoluşu hastalığa çeviren şeyin yalnızca ikiyüzlü toplumsal ilişkiler değil, aynı zamanda şiddetli bir görülme ihtiyacı olduğunu, kendine yeterlik iddiasının birçok bakımdan bu ihtiyacı gizlediğini, aylağın başkalarının yaralayıcı bakışına bir kayıtsızlık maskesiyle direnmeye çalıştığını da anlatıyordur Aylak Adam.
Sayfa 131 - Yazarın KibriKitabı okudu
Reklam
Kahramanları gibi kendisi de toplumun kıyısına sürüklenmiş bir yazarın o toplumun uzantısı olan okurla sıkıntılı bir bağ kurmasından doğal ne olabilir?
Sayfa 119 - Yazarın KibriKitabı okudu
Orta yerinde bence her güçlü yapıtın sormadan edemeyeceği soru var: Acı anlatılabilir mi?
Sayfa 73 - Acı Anlatılabilir Mi?Kitabı okudu
"Eğer sanat, ne kadar dolayımlı olursa olsun, insanlar için bir haz kaynağı olmasaydı, karşı çıktığı ve direndiği çıplak varoluş içinde ayakta kalamazdı."
Sayfa 72 - AdornoKitabı okudu
Azgın kalabalıklar içinde erimek, fildişi kulede mahsur kalmak, kozmopolitleşmek: hepsi ayrı ayrı biçimlerde hep aynı korkuyu ateşliyor, yüzünü nereye dönse karşısına hep aynı dişil tehlike dikiliyordur.
Sayfa 109Kitabı okudu
"Daima başka, daima yabancı... Hasta bir gurur, pencerelerini dış dünyaya kapayan bir ruh..."
Sayfa 104Kitabı okudu
777 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.