Açık Deniz
Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum; Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum. Kalbimde vardı "Byron"u bedbaht eden melâl Gezdim o yaşta dağları, hulyâm içinde lâl... Aldım Rakofça kırlarının hür havâsını, Duydum, akıncı cedlerimin ihtirâsını, Her yaz, şimâle doğru asırlarca bir koşu... Bağrımda bir akis gibi kalmış
CEBİMDE ÖLÜMÜM
Gülüm gülüm Bu kentin koynuna girdiğim günden beri Cebimde ölümüm Avuç avuç dağıtırım insanlara Bir türlü tükenmez ölümüm. Üzümleri aydınlatırım Masal çarşılarını Yatağına sığmayan ırmakları Mağra içlerine gizlenmiş aşkları Yerler mühürlenince akşamları Kanlı sulara gömülürüm. Gülüm gülüm Benim ölümüm Çocukların kulaklarına küpedir Vitrin denizlerine zincirlenmiş çocukların.
Alaeddin Özdenören
Alaeddin Özdenören
Reklam
Susarakta anlaşabiliriz Ama Yalnızlığı kusarak yaşıyoruz Misal Dil keşfetmeye gerek yoktu Hatta yazıyı bulmayabilirdi sümerliler Lakin Oldu işte bir kere Artık konuşmalıyız Ancak Ne yazık ki Hala mağra devrinde kalmaların giyotini altında feda ediliyor zihinler Susarakta anlaşabiliriz Ama Olmuyor yani.. Çünkü Susmayı dahi bilmeden Gürültü içindeyiz..!
FARKILIK-AYNILIK ÜZERİNE!
farklılıklarımız; bizi ne kadar ayrık gibi gösterse de aslında uçtan uca birleştiren etmenlerdir. bu yüzden insan kendi içinde dahi ayrık ve aykırı gözüken doneleri kendi olmaklığıyla örtüştürdüğü müddetçe kendilik şuuruna ulaşacaktır. bu bağlamda insan olmaklığının ikil düzeneğine hakimiyet kurmak ve üzerine koyutlanmak için birey hem kendini hem
SAVAŞ-BARIŞI ÜZERİNE-1
insan savaşını da barışını da yalnızca evi tehdit edildiğinde yapmaktadır. ve bu ev; ya küçük bir toprak parçası ya da büyük bir ülke ya da fikrinin temellerini atan dünyanın geleceğidir. işte bu bağlamda savaşında barışında haklılık kökleri neşrünema bulur. ve unutulmamalıdır! her savaş ve barış önce insanın kendi içinde başlar. kısacası birey
ÇOCUKLA SOHBETLER
sezilerimiz ve eylemlerimiz form düzlemine indirgendiğinde varlık hali nasıl bir düzeneğe dönüşür? bu sorunun güdümünde sezgilerimize ve bunun güdümünde yapılan eylemlerin güvenirliliği daima sorgulancaktır ve sorgulanmalıdır da. çünkü sezgilerimizin akıl çeperine uygunluğu daima şüpheci bir bağıntı içermektedir. homosapiens olan bizlerin edim ve
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.