mehmet yıldırım

mehmet yıldırım
@mahhohoho
Uludağ Üniversitesi/Uluslararası İlişkiler, Anadolu Üniversitesi/Adalet, Atatürk Üniversitesi/Fotoğrafçılık ve Kameramanlık
Diyarbakır
Diyarbakır, 5 September 1987
1602 reader point
Joined on May 2017
-“Zamir, ismin yerini tutuyor abi," dedim. -"Misal?" -"Misal: Ben, sen, o; biz, siz..." -"Zamir mi deniyordu bunlara?" -"Evet abi," dedim. -"Hııııı!” dedi ama anlamadığı belliydi. "Ne işe yarıyor şimdi bu zamir dediğin?" -"Dedim ya abi, cümlede ismin yerine geçiyor. Zehra demiyoruz da, O diyoruz misal!" … -"Zamirler Zehra'nın yerini tutabilir mi hiç!"
Sayfa 122 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yaşamakla anlatmak aynı şey değildi. Sahiden yaşayanların dili tutulur, anlatanlarsa olsa olsa uydururlardı.
Sayfa 115 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kimin kiminle olacağı önceden yazılmış kitaba. Dünyanın tüm silgilerini yan yana getirsen bile silemiyorsun!
Sayfa 68 - İletişim YayınlarıKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Melekler kaderimi yazarken cevap kağıdındaki şıkları kaydırmıştı sanki.
Sayfa 49 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ağacın altında kitap okuyordum güya. Zehra bana gülümseyince kitaptaki harfler de güldü sanki. Ayağa kalkıp deli gibi koşmaya başladım. Aşık olunca ne yapacağını bilemeyenler koşardı çünkü. Hem de deli danalar gibi. Ben de öyle yaptım. Kalbimin gümbürtüsünü ayaklarımın gürültüsüyle susturdum.
Sayfa 45 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kırk göze iki göz, gelde anla kadınları :)
“misal bir kızı seviyorsun. Böyle her gün yolunu gözleyip uzaktan uzağa kesiyorsun onu. Anlıyor mudur sence?” "Anlamaz olur mu hiç," dedim. "Kadınların kırk gözü vardır, bilmiyor musun?" "Bilmiyorum," dedi şaşkın bir şekilde Gobi, "nasıl?" "Kadınların biz erkekler gibi sadece iki gözü yoktur olum," dedim. "Kollarında, parmaklarının her bir kıvrımında, saçlarının ucunda, diz kapaklarında, ayak parmaklarında, bellerinde, göğüs uçlarında, kulaklarında, boyunlarında, en çok da dillerinde çeşit çeşit gözleri vardır kadınların”
Sayfa 42 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Selam olsun modern köle kardeşlere
Köleler sırtlarına inen kamçılarla çalıştırılırdı; güneşin yakan sıcağında yorgun düşüp bir an yere oturacak olduklarında, zenginlerin başlarına diktiği kâhyalar hemen kamçılarına davranıp köleleri öldüresiye döverdi. Bu kölelerin, çoğun, kaçmasınlar diye ayaklarına zincir vurulurdu. Sonradan kamçılar ortadan kayboldu; köle sahipleri 'Bu modern zamanlarda hiçbir insan köle olamaz,' diyerek şişinmeye başladılar. Ama gizlide tuttukları başka bir kamçıları vardı artık: Açlık
Sayfa 57 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Siz küçükler, küçük çocuklar, büyüdüğünüzde kapılardan üzüntüyle bakmayacaksınız. Dünya çalışanlarındır, işçilerindir, yine onların olacak - hem de bütün dünya!
Sayfa 26 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Kitap, çocukları uyutmak için okunan, bu arada onların beyinlerini de uyutan olağan yarım akıllı bir hikâye derlemesi değil.
Sayfa 9 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Özgürlük dediler, tavuklarımızı aldılar; toprak dediler, tavuklarımızı aldılar. Bizi kurtarmak için geldiler, onlar da tavuklarımızı aldılar.
Sayfa 74 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ruhu körelmiş onun," "İçini yakmışlar, yumuşaklığı, neşeyi çekip almışlar ondan. Ölülere benziyor ama insanı korkutacak kadar da canlı." "Cehenneme girip de çıkmış biri o," "Yolu cehennemden geçmişler, kimselere benzemez."
Sayfa 33 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Nefret etmeyi beni sevmeyenlerden öğreneceğim. Öyle bir bakış ver ki, kaşlarımı çattığımda, Soluk benizli olüm gezinsin yüzümün çizgilerinde, Öyle bir elim olsun ki, Tüm dünyayı kavrasin tuttuğumda, Öyle bir kulak ver ki, Duysun aleyhimde konuşanların ne dediğini, Bir taht, bir asa ve bir de taç ver bana; Bana bakanların güneşe bakar gibi kamaşsın gözleri
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Ulusu, belirlenmiş bir düşmana karşı silahlanmaya çağırmak politikacıların çılgınca oy arayışına ilave bir avantaj katar.
Sayfa 33 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Büyük yalanlar, büyük güçlü adamlara büyük kazançlar getiren büyük korkular üretir.
Sayfa 32 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Hükümetler vatandaşlarının kaygılarını hafifletmekle ilgilenmiyorlar. Bunun yerine geleceğin belirsizliği ile daimi ve her yerde hazır ve nazır güvensizlik hissinden kaynaklanan kaygıyı güçlendirmekle ilgililer.
Sayfa 30 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
3,187 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.