Ama bahtsızlık belalı bir kara bulut gibi, başının üstüne durdu mu yağıp rahatlamadan gitmiyor.
Sayfa 109Kitabı okudu
Beşinci Bölüm
'"Ben maviyi severim" dedi Mahir. "Vildan'ın gözlerindeki maviyi..Gülenay'ın gözleri kara, kapkaranlık. Ama o karanlığın içinde bir ışık var ki Selim, işte o ışık tüm dünyayı aydınlatmaya yeter..
Sayfa 312Kitabı okudu
Reklam
Çok zengin diyorlardı Turan Bey için. Değildi oysa. Babası Kore’de savaşmış, esir düşmüş bir gaziydi. Oradayken, İstanbul’da gümrük, navlun işleri yapan zengin bir adamın oğluyla can arkadaşmış diye anlatılırdı. İki sefer kılı kılına hayatını kurtarıp, tüm esaretleri boyunca neredeyse bir an bile ayrılmayınca asker arkadaşlıkları kan
Sayfa 14 - İletişim Yayınları 2140 • Çağdaş Türkçe Edebiyat 345
"Adına yaşamak dediği, yıllar süren bir intiharın sonuna gelmişti demek. Daha fazla uzamasına dayanamamıştı. Biz aklı alındı sanıyorduk, o doğduğundan beri uyuduğu bir uykudan uyanıyormuş meğer. Gelemedim kendime, oturdum kaldım. Kendi elimle onu o balkon demirlerinden itmişim gibi bir kara çöreklendi içime. Haydar, Mavi haydar; göğün mavisine karışmaya kalkışmıştı en sonunda, başarmıştı da. Yükselen salıncağı bomboş dönmüştü."
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Geçsin istiyordum, nefesim genişlesin istiyordum artık. Ne olurdu sanki burada, biz bize, el ele, beraberce yürüseydik biz de? Terlik giyseydim ben de mesela, elinden tutsaydım, o közlenmiş mısır yeseydi benden boşta kalan eliyle. Dişlerinin arasına girseydi kara kara, öyle de sevseydim onu, ağzının karasından öpseydim.
Her yere benzeyebilen ama bir tek kendisine, bir türlü benzeyemeyen. Ankara ayazdır, Ankara memurdur, Ankara halısahadır, pavyondur, geçiş üstünlüğüdür. . Ankara’yı sevmek, evcilleşmiş bir vahşi hayvanı sevmek gibidir, her an dönüp ısırabileceğini bilerek. Ankara’yı sevmek, şehirde sevilecek tek şeyin Ankara olduğunu bilmektir. . Onda neyin sevileceğini bir onu sevenler görür.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.