144 syf.
9/10 puan verdi
Eriş'ten Hikayeler
Mahir Ünsal Eriş her zamanki gibi sıcak sevecen sempatik hikayeleriyle okurunu girdabına çekip merkezine yaklaştırıyor. Hikayelerde hayatın doğallığını trajikomik durumları, hasır altı acıları kısacası her şeyi bulmak mümkün. Her hikaye hatırda kalmaz ama Mahir Ünsal Eriş'in hikayeleri deyim yerindeyse çivi gibi hafızaya saplanıyor. Okurun eserdeki hikayeleri yaşamış gibi hissedebilmesi bu kadar olaya adapte olması çok güzel bir duygu...
Kara Yarısı
Kara YarısıMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20191,534 okunma
·
Puan vermedi
Masumiyet müzesi incelememde dediğim gibi sanıyorum yanlış kitap seçtiğim için sevemiyorum orhan pamuğu. Ulan kar dururken cevdet bey ve oğulları dururken benim adım kırmızı dururken kara kitap dururken insan neden bu kitabı okur ki... Cahillik işte. Aslında kitap çok güzel bir hikaye anlatıyor kuyulara sokup çıkarıyor sizi sonra alıyor bir Yunan mitolojisi ile karakterin hayatını birleştiriyor. Ve bunu yaparken de ne kadar mahir olduğunu gösteriyor. Ama yanlış zamanda okunmuş yanlış bir kitap benim için. Bi de varılan yargı ile de bence ciddi eleştiri hakediyor. Katılmıyorum sonuçta bu kitapta sevgili yazara.
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,9bin okunma
Reklam
"Adına yaşamak dediği, yıllar süren bir intiharın sonuna gelmişti demek. Daha fazla uzamasına dayanamamıştı. Biz aklı alındı sanıyorduk, o doğduğundan beri uyuduğu bir uykudan uyanıyormuş meğer. Gelemedim kendime, oturdum kaldım. Kendi elimle onu o balkon demirlerinden itmişim gibi bir kara çöreklendi içime. Haydar, Mavi haydar; göğün mavisine karışmaya kalkışmıştı en sonunda, başarmıştı da. Yükselen salıncağı bomboş dönmüştü."
İletişim YayınlarıKitabı okudu
12 Mart 1971: Ordu Yönetime El Koyuyor 1971 yılıyla birlikte anarşi hızlanır. 1970 sonlarında Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Mahir Çayan ve arkadaşları Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) adlı yasa dışı bir örgüt kurarlar. Örgüt mensupları, 11 Ocak 1971'de İş Bankası'nın Ankara'daki Emek şubesini soyar. Atsız müdahale
Kafkasyalılar, tıpkı bir sevgiliye yazar gibi hançerleri için aşk şiir­leri yazar, adeta sevgiliyle buluşmaya gider gibi savaşa giderlerdi. Dünyanın en güzel insanları olduğu söylenen bu esmer halk için savaşmak hayatın ta kendisiydi. Hançerleriyle yaşar ve yine han­çerleriyle ölürlerdi. Cenk etmek onlar için nefes almak gibiydi. Amentüleri
Arabanın sigara dumanıyla kamaşmış ılık havasından devletin bölünmez betonluğuna girince hafiften tırstığımı hissettim. Vurdukları yerler de et kesmiş gibi sızlamaya başlamıştı. Bir odaya girdik herhalde sonra. Üstümü başımı soydular telaşla. Rus pazarı işi çapraz asker çantamı aldılar. Donla kalakaldım. Yeniden bağladılar ellerimi. Gidişiyle insanın içini çizen nakil araçlarının peşinden "N'olur götürmeyin, o daha küçücük bir çocuk," diye ağlayan annelerin koştuğu yıllardı. Şu çıplak halime yapabilecekleri geçti aklımdan, burnumun direği sızladı. Oradan göz pınarlarıma yürüdü sızı, ağlayacak gibi oldum. Sonra, o tıraşlı memur yüzleri, burada taşak burup evde evladını seven vicdansız elleri ve korkunç ağızlarıyla oligarşinin ağlayışıma güleceğini düşünüp tuttum kendimi. Dayan oğlum Şükrü. Devrim olsun, fidan diktireceğiz bu ellerine bunların, gübre kardırıp çiçek sulatacağız, dayan sen.
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.