Canımı sarrafta gerdan yaptırıp
Ak göğsün üstüne takasım gelir
Mahmut Erdal
Canımı sarrafta gerdan yaptırıp
Ak göğsün üstüne takasım gelir
MAHMUT ERDAL
Burada gökyüzü bir avuçtur Erdal, koğuş odaları özlem kokar ve biz göğe bağlanırız. Karanlık, bulutlu ve kasvetli zamanlarda sevdiğimiz insanların yüzlerine sığınırız. Gökyüzü onların yüzüdür biraz da. Ve o gökyüzü, onların yüzü suyu hürmetine bize gülümser. O güzel insanlar yakınlarımızdır ya da uzaktan tanıyıp sevdiklerimizdir.Farkında olmasalar da salt varlıklarıyla bize güç verirler. Belki onlar içten bir selama, özlü bir mektuba üşenirler ama onları hangi fırtınalara karşı yüreğimizde koruduğumuzu bilemezler.
Her şey yalan mıydı Erdal? Beni parça parça doğrasalar, tek tek tırnaklarımı çekseler, dişlerimi kırsalar, ateşlerde yaksalar, okyanuslarda boğsalardı, seni verir miydim Erdal? Bu nasıl bir sevmekti? İki saatlik bir işkenceye dayanamadın mı Erdal? Dayanamayıp canından çok sevdiğini söylediğin beni ele mi verdin? Bunca sevdiğini söylediğin bir kadını verdiysen, kimi ele vermezsin, kime ihanet etmezsin Erdal? Hain!
Adalet anlayışınız...!
"Erdal,beni iyi tanı, zavallı! Ben anasını belleyen adamım. İnsanların acıları bana sonsuz zevk verir. Şarap yerine kan içen piçin tekiyim! Kulak kesen, göz oyan, cesetlere tecavüz eden benim! Beni iyi dinle! Ya konuşacaksın, ya öleceksin! Bana 'Pilot' derler oğlum. Elimden kurtulan olmadı. Senin de ananı belleyeceğim. Elektriği aç! Erdal, konuş orospu çocuğu, Rûken nerede?"
Erdal'ın vücudu kasabın çengeline asılan başı kesilmiş koyunun et kütlesi gibi ileri geri sallandı.
"Konuş pezevenk, Rûken nerde? Elektrik!"
"Ahhh!"
Erdal'ın vücudu boşlukta sallanırken bir işkenceci belinden tutup copla yanlarına, böbreklerine vurdu.
"Konuş göt herif, konuş yoksa buradan leşin çıkar!
Elektrik!"
Tarifi imkânsız, ancak işkence gören birinin hissedebileceği şiddetli bir acı bedenini sardı. Ayak başparmağından ve cinsel organından yayılan acı kasıklarında buluşup midesine yürüdü, orada toplanıp ciğerlerini doldurdu.
Ciğerlerinden beynine akıp orada yoğunlaştı ve katılaşarak tüm bedenine yayıldı.
Her elektrik verilişinde acı artıp katlanıyor, yoğunlaşıyor ve şok dalgaları tüm bedenini kasıp kavuruyordu. Sanki ciğerleri ateşin üzerine konuluyor, dumanı tüten ciğerleri çuvaldızlarla deliniyor, milyonlarca delik açılıyor, deliklerinden kan sızıyor, her bir deliğe iğne ucuyla kireç tıkanılıyor ve asit ile dolduruluyordu. "Konuş orospu dölü Rûken nerde?
Elektrik!"
"Ahhhh"
Canımı sarrafa gerdan yaptırıp
Ak göğsün üstüne takasım gelir
-Mahmut Erdal
Sayfa 94Kitabı okudu