Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mahmut Yıldırım

Mahmut Yıldırım
@mahmutumsu1i
gülüp geç bence
Can verinceyedek bu çorak yerde Dertten başka ne geçer ki eline? Ne mutlu çabuk gidene dünyadan; Hele bu dünyaya hiç gelmeyene!
Reklam
Feleği döndürebilir misin muradınca? Ne çıkar gök yedi kat değil sekiz katsa? Er geç toprağa karışıp gidecek gövdeni Ha ovada kurt yemiş, ha mezarda karınca.
Bu zamanda az dostun olsun, daha iyi. Herkesle uzaktan hoşbeş edip geçmeli. Can gözünü açınca görüyor ki insan En büyük düşmanıymış en çok güvendiği.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyaya geldiler, coşup taştılar; Güldüler, eğlendiler, anlaştılar; Bir kadehte sızıverdiler bir gün Ölüm uykusunda kucaklaştılar.
Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden, Ne dine, edebe aykırı gitmemizden; Bir an geçmek istiyoruz kendimizden: İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden.
Reklam
Posta pulları bugün kimimiz için geçmişte kalmış silik bir anı, kimimiz için, "Bir zamanlar mektup yazardık," diye biraz da hüzünle hatırladığımız bir nostalji, kimimiz için çok değerli koleksiyon parçalarıdır. Ama tarihçiler ve devletler için pullar, kültürel ve toplumsal anlamları olan değerli tarihî belgelerdir aynı zamanda.
Sayfa 13
Her şeyimi sana borçluyum. Sana rastladığım sıralar yıkıntılıydım. Sen onardın beni. Tuttun elimden kaldırdın. Ben de ekmek gibi öptüm alnıma koydum seni, kutsadım.
Sayfa 23
Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin; Şimdi: Çekil önümden, diye ferman edersin; Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez; Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin?
Dedem köyü bırakıp da şehre gelmek istemez pek. Ne zaman onu çağıracak olsak, "Üstü alabildiğine pamuk bulut, altı yemyeşil kır bayır bu cenneti bırakayım da ne yapayım orada ben?" der durur hep.
Sayfa 7
Ben ne camiye yararım, ne havraya! Bir başka hamur benimki, başka maya. Yoksul gâvur, çirkin orospu gibiyim: Ne din umurumda, ne cennet, ne dünya!
Reklam
Camiye gittim, ama Allah bilir niye: Ne namaz kılmaya, ne dua etmeye. Eskiden bır kilim aşırmıştım camiden: O eskidi gittim yenisini yürütmeye.
Richard Holbrooke, Yugoslavya için, "Varsayalım ki özgür ve adil seçim yapıldı ve ırkçılar, faşistler, ayrılıkçılar seçimi kazandı, ne olacak?" diye sormuştu. Dünya üzerinde demokratik olarak seçilmiş rejimler, kendi iktidarları üzerindeki anayasal sınırlamaları çoğunlukla görmek istemiyorlar. Vatandaşlarının temel haklarını gaspediyorlar. Bu türden yönetimlere özgürlüksüz (illiberal) demokrasi adı verebiliriz. Batı için demokrasi demek "özgürlükçü demokrasi" demektir: Yalnızca özgür ve adil seçimlere değil; aynı zamanda hukukun egemenliğine, güçler ayrılığına ve ifade, toplanma, din ve mülk edinme temel özgürlüklerinin korunmasına dayanır. Bu özgürlüklere "anayasal özgürlükçülük” diyoruz. Demokrasinin demokrasi olması için hem özgür ve adil genel seçimleri, hem de anayasal özgürlükleri içermesi gerekmektedir.
Sayfa 55
Türk Öğrenci Meselesi
Robert Kolej'le ilgili en çok merak edilen konulardan biri de neden ilk zamanlar Türk öğrenci olmadığı sorusudur. Bu durum genellikle Sultan II. Abdülhamid'in bu okullara Müslüman öğrencilerin gönderilmesine sıcak bakmaması ve hatta yasaklaması ile açıklanır.
Sayfa 100
Öncelikle belirtmeliyim ki, bu çalışma bir Atatürk pulları koleksiyonu değil; Atatürk'ün hayatını ve mücadelesini pullarla, posta pullarıyla anlatma çabasıdır.
Sayfa 13
Bir geldi mi derin ölüm uykusu, Biter bu dünyanın dedikodusu. Ölenden bir haber bekler insanlar: Ne söylesin. Bilmez ki ne olduğunu!
2.356 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.