Uzun zaman önce filmini izlediğimde oyunculardan dolayı etkilendiğimi düşünmüştüm ve tabii, Kolera etkisi de vardı. Kitaba da başlama cesaretini ancak gösterildim- beklediğim gibi, filmden daha etkileyiciydi ve önce kitabını okumuş olsaydım -hayal ettiğim ve izleyicinin istediği gibi gelişse de ilişkileri- filmini çok da güzel bulmazdım eminim ki.
Kitty'i, onun aksine, fazlasıyla suçladım kitap boyunca ama kitabına omunda kendi hissettiği gibi onun oluşan karakterinde söz hakkı olmamıştı. Bir kadının aile ve toplum düşünceleri ile nasıl baskı altında kaldığını, neler yapmak zorunda olduğunu gördük. Kitty için üzüldüğüm nokta buydu. Yine de biraz olsun ona hak veremedim ve Walter için hissettiğim kederle bitirdim kitabı. Kayıtsız kişiliği ve her şeyi bilmesine rağmen kabullenişindeki sakinlik beni çok üzdü. Aşkının onu kötü bir sona sürüklemesine izin verdi. Ve hayatının, Kitty'le ya da Kitty'siz, güzel devam etmesini dilerdim.
Duygusallığım dışında, kitap sürükleyiciydi. İnsanı rahatsız eden noktalar olsa da gerçekçi hissettirdiği için sorun yoktu bence. İncelemeden çok içimi dökmüş gibi olsam da, hakkında bir şeyler yazılmasını hak eden bir kitaptı.