33. Mektup
Peygamber efendimiz ﷺ şöyle buyurmuştur ; أَشَدُّ النَّاسِ عَذَاباً يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَالِمٌ لَمْ يَنْفَعُهُ اللَّهُ بِعِلْمِهِ "Kıyamet günü insanların en ağır azap görecek olanı, Allah Teâlâ'nın ilminden faydalandırmadığı âlimdir. " Nasıl bu âlimlerin ilmi kendilerine zarar vermesin ki! Allah katında en değerli mertebe olan ilim rütbesini alçak dünyanın mal, mevki, eş, dost ve makam gibi gelip geçici menfaat sağlama aracı haline getirmişlerdir. Halbuki dünya, Allah katında değersiz bir şey ve Allah'ın yarattıkları arasında en çok nefret edilenidir. Allah katında alçak olanı üstün görüp, üstün oları alçaltmak çok büyük bir kabahattir. Hatta gerçekte Allah'a karşı gelmek anlamı taşır
Diyânet'in Arapça bilmeyen başkanına, 15 milyonluk makam aracı alacağına; asgarî ücretin altında çalışan ücretli öğretmenin, ayın 2'si olduğu halde hâlâ hesabına yatmayan ek dersini öde, Tayyip!..
Reklam
Atatürk’ü din dışı göstermek isteyenlerin rahatsız olacağı bu tür belgeler kasıtlı olarak yok edilmiş veya saklanmıştır. İlk TBMM’nin 337 üyesinin 53’ü din adamıdır. Onun meclis başkanlığı döneminde, 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan 429 Sayılı Kanun’la Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuş, dinî müesseselerin, cami ve mescitlerin yönetimi, müftü, vaiz, imam-hatip ve müezzin-kayyımların tayin ve azilleri bu teşkilata verilmiştir. Milli Mücadele’ye büyük hizmetler vermiş, idari tecrübeye sahip uzun süre Ankara müftüsü olan Börekçizade Mehmet Rıfat Efendi, 1 Nisan 1924 tarihinde Diyanet İşleri Reisliği’ne atanmıştır. Gazi M. Kemal Paşa’nın bu duruma verdiği önemin bir göstergesi olarak da protokoldeki saygın yeri ayarlanmış, diyanet reisine en yüksek devlet maaşı bağlanmıştır. Bakanlara verilen kırmızı plakalı makam aracı sağlanmıştır.
Ben sokaklarda insanların birbirine saldırmadığı, kadına, doktora, hiçbir canlıya şiddetin olmadığı, hukukun işlediği, her inanca ve etnik kökeni saygı gösterilen, insanların birbirine güvenebildiği, yalan söyleyenin, hırsızın değil dürüst olanın kazandığı, okuyan, yazan, fikrini özgürce söyleyen insanların olduğu, trafik kazalarının olmadığı, makam aracı sayısının bunun 10 binde biri olduğu, çok daha üretken, saygı ve sevgi dolu insanların mutlu yaşadığı bir ülke istiyorum.
Sayfa 190
Kıyamet günü Resul diyecek ki: " Ya Rabbi! Benim kavmim, bu kitabı terkedilmiş bir kitap haline getirdi " ( Furkan 30 ) KUR'AN'I TERK EDENLER ARASINDA MIYIZ ? Cilt ve yazısına rağbet eden ama muhtevasını terk edenler. Yatarken baş üstüne asanlar ama uyanıkken yok sayanlar. Kağıdına abdestsiz dokunmayan ama hükümlerini abdestli çiğneyenler. Sadece akademik tez ve makale için kaynak kabul edenler. Abdussamet gibi okuyunca meşhur olup para kazananlar. Tören ve teşrifat kitabı haline getirenler; Yarışmalarda makam, güfte, beste aracı yapanlar; Cami mimarisinde süs malzemesi olarak görenler; Belalardan korunma ve hastalıklarda şifanın garantisi sananlar; Makam ile okuyanların ödüllendirildiği, hükümlerini hayata geçirmeyi teklif edenlerin cezalandırıldığı toplum... ( Abdurrahman ATEŞ Hoca )
Ben sokaklarda insanların birbirine saldırmadığı, kadına, doktora, hiçbir canlıya şiddetin olmadığı, hukukun işlediği, her inanca ve etnik kökene saygı gösterilen, insanların birbirine güvenebildiği, yalan söyleyenin, hırsızın değil dürüst olanın kazandığı, okuyan, yazan, fikrini özgürce söyleyen insanların olduğu, trafik kazalarının olmadığı, makam aracı sayısının bunun on binde biri olduğu, çok daha üretken, saygı ve sevgi dolu insanların mutlu yaşadığı bir ülke istiyorum. Tüm eğitim sisteminin buna göre kurgulanmasının doğru olduğuna inanıyorum.
Sayfa 190Kitabı okudu
Reklam
219 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.