Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer?
Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın:
Taze tomurcukları sert rüzgarlar örseler,
Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın:
Işıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak,
Ve sık sık kararır da yaldız düşer yüzünden;
Her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak
Kader ya da varlığın bozulması yüzünden;
Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz,
Güzelliğin yitmez ki, asla olmaz ki hurda;
Gölgesindesin diye ecel caka satamaz
Sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda:
İnsanlar nefes alsın, gözler görsün, elverir,
Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir.
"-Hayır, benim evimde herkes özgürdür ve istediği zaman ayrılabilir. Ayrıldığı zaman da ne bana ne de başkalarına muhtaç kalmaz. Belki de bu yüzden kimse benden ayrılmaz."
"-Dünyadaki bütün idam çeşitlerini kıyaslamış gibi konuşuyorsunuz, Kont?
Kont, çok soğuk bir şekilde cevap verdi:
-Evet. İlk duygum, nefretti. Sonra, hiçbir şey hissetmemeye başladım. Daha sonra da merak duydum."