Gerçek mutluluğun bir damlasına erişebilmek umuduyla koca bir kap pis su içiyorsun! Çünkü mutluluğa varmak için harcanan emekten de zevk almayı unutturuyorlar insana. Bu yüzden bu kadar çaba harcayarak elde ettiğin mutluluğun tadına da doğru dürüst varamıyorsun. Yükseklere çıkmanın da gereği yok. İyiliğin doruğuna çıkıp, aşağıda kalan kötülükleri ve pislikleri seyretmenin ne anlamı var?
Sayfa 135Kitabı okudu
Eğer her şey bir anda olup biten bir işe bağlıysa neye yarar bunca çaba? İyi şeyler bu kadar çabuk elden kaçıverirse ne diye kendimize birtakım amaçlar edinelim?
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
İnsanlar çeşit çeşittir. Kiminin ayağındaki zincir, ruhunu özgür kılar, kiminin ruhu zincirlenmiştir.
Düşüncelerini önyargılar zincirinden kurtaranlar için hapishane diye bir şey yoktur. Örneğin biz, gerekirse taşları bile zorlarız ve taşlar, biz istediğimiz için dile gelirler.
Evet, hayat kötü ve merhametsizdir. Hayat, tutsakların özgürlük, efendilerin ise iktidar için giriştikleri kavgadır. Efendiler ve tutsaklar oldukça, hayat iyi ve güzel olamaz.
Yeryüzü başkalarının isteklerine uyan garip, zavallı insanlarla doldu. Bazen çekingen, bazen gaddar ama hemen hepsi kişiliksiz. Ne yaptığını bilmeyen, insan gibi 'istemiyorum, yapmayacağım' demeye cesaretleri olmayan kişiler bunlar. Hapishane, aslında insanın içinde, hayat ise hapishaneden farksız.
Reklam
Kendi halinde bir insan için hayat her yerde zindan. Aslında gidecek tek bir yer var, mezar.
Sana gerçeği söyledim diye bana tokat atarsan, gerçek senin tarafına geçmez.
Demek böyle akıyordu hayat; tekdüze, renksiz ve umutsuz. Ve her geçen gün benliğinde şimdiye kadar tanık olmadığı bir iz bırakıyor, ne kadar küçük olursa olsun her izlenim ruhunda cılız bir ışık gibi parlıyordu.
Düşünmek eğitim görmüş her kişinin görevidir.
Sayfa 141 - DorlionKitabı okuyor
Reklam
Yalnız yaşamak zor, birisiyle yaşamak ondan da zor.
Sayfa 92 - Kum Saati YayınlarıKitabı okuyor
İnsanı tutsaklıktan kurtaran yalnız akıldır.
Sayfa 74 - Kum Saati YayınlarıKitabı okuyor
Herkes komşusunun gelip kendisini dövmesinden korkar, bundan dolayı önce o, komşusunu döver.
Sayfa 58 - Kum Saati YayınlarıKitabı okuyor
Hepsi coşkunluk içindeydi; zorlukları düşünecek, yargılayacak zamanları yoktu. Yemek yerken, çay içerken bile kitabı elden bırakmıyorlardı.
Sayfa 47 - Kum Saati YayınlarıKitabı okuyor
Şunu iyi bil anne, insanlar korktukça bataklık içinde çürüyen ağaçlar gibi ölür giderler.
Sayfa 24 - Kum Saati YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.