Resûlullah'ın, "İnsan, ailesi, malı, nefsi, çocuğu ve komşusu ile sınanır, oruç, namaz, sadaka ve iyiliği emredip kötülükten sakındırma işte bu sınanma (esnasındaki kusurlarına) kefaret olur." hadisinde "sınanma" vesilesi olarak adlandırdığı aile, anne baba çocuk üçgeninde kurulmuş hassas dengeler ağıdır. Aynı evi paylaşmak, haklar kadar sorumlulukları da artırmakta, canlar yakınlaştıkça huzur için gösterilmesi gereken ihtimam da katlanmaktadır. İşte bu noktada Peygamberimiz eşler arası ilişkiyi düzenlerken tek taraflı görev yüklemesi yapmaktan ya da sınırsız özgürlük tanımaktan ısrarla kaçınır: "Dikkat edin! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi, onların da sizin üzerinizde hakkı vardır."(58T3087 Tirmizî, Tefsîru'l- Kur'ân, 9; İM1851 İbn Mâce,Nikâh, 3.)
Mali altın kuralın şu olduğunu söyleyenler de vardır: "Altına sahip olan kuralları da koyar." Ne var ki bence asıl altın kural şu: "Kuralları yazan her kimse altını da elde eder."
1943 yılında Türkiye, birçok araştırmacının da belirttiği gibi casuslar savaşında merkez ülke haline gelmişti. Kimin hangi gizli servis hesabına çalıştığı belli değildi.
Örneğin Romen asıllı Elena Andreua İngilizlerin hesabına çalışan bir kadındı. Günümüzde ‘Nataşa’ denilen kızlar gibi bir geçim kaynağına sahipti. İstanbul’da Nazi subaylarını
Ortalamalar ortalama yatırımcılar içindir. Profesyonel yatırımcı denetimi ele almak ister. O denetimde kişinin kendinden, mali eğitiminden, bilgi kaynaklarından ve nakit akışından başlar. Bu nedenle zengin babanın sıradan yatırımcıya önerisi şuydu: "Sıradan olmayın."
Yatırımcılık konusunda da bana para kaybettiren kötü yatırımlar, bana yolunda giden yatırımlardan daha çok şey öğretti. Zengin baba eğer on araca yatırım yaparsam bunlardan üçü yolunda gider ve mali kaleyi bulur. Beşi çarçur olur. İkisi de felaketle sonuçlanır derdi. Ancak bana bir şeyler öğreten de o iki mali felaket olacaktır. Doğrusunu istersen , o iki felaket sayesinde bir dahaki sefere kaleyi vurmam çok daha kolay olacaktır. Üstelik bunların hepsi plan çerçevesinde gelişir.
Sozcuklerin ne anlama geldigini bilmemek, bir sozcugu yanlis tanimlamak, uzun sureli mali sorunlar dogurur. Birinin "pasif" bir varliga "aktif" demesi kadar onun mali durumunu sarsacak bir şey yoktur.
Robert’a göre, zenginler çocuklarını eğitmekte farklı bir yöntem izliyorlar. Onlar çocuklarını evde, yemek masasında eğitiyorlar. Bu fikirler çocuklarınızla tartışmak istemeyeceğiniz fikirler olabilir, ama göz attığınız için tefekkürler. Size araştırmayı elden bırakmamanızı öneririm. Kanımca, hem bir anne hem de yeminli mali müşavir olarak, iyi nodar alma ve iyi bir iş bulma kavramı eski moda. Artık çocuklarımıza daha ileri düzeyde öğütler vermeliyiz. Yeni fikirler ve farklı bir öğrenim gerek. Hatta çocuklarımıza, bir yandan iyi birer çalışan olurken kendi şirketlerine yatırım yapmayı öğütlemek hiç de fena fikir olmayabilir.