Rakamlar, Balzac’ın araştırmayı kendine görev edindiği vicdanın belli başlı atmosfer değerlerinin ölçüsü oldu. Para onun romanlarında döner durur. Sadece büyük servetlerin yükselişini ve batışını, borsadaki vahşi spekülasyonları değil, sadece Leipzig ve Waterloo’daki gibi aynı derecede çok enerji harcanan büyük çarpışmaları değil, sadece hırs, nefret, harcama tutkusu ve harislik yüzünden para peşinde koşan yirmi kadar tipi değil, sadece parayı para olduğu için ve bir sembol olduğu için seven ve yine onu amaçlarına ulaşmada bir araç olarak gören şu insanları değil, paranın en soylu, en zarif ve en manevi duyulara kadar sızdığını binlerce örnek üzerinde gösteren ilk ve en cesur kişi Balzac’tır. Onun bütün kahramanları bizim hayatımızda istemsiz olarak yaptığımız gibi hesaplar yaparlar. Onun Paris’e gelen acemileri çabucak iyi bir topluluğa girmenin, zarif bir elbisenin, parlak ayakkabıların, yeni bir arabanın, bir evin, bir uşağın, hepsi için para ödenmesi gereken binlerce küçük ve bayağı şeyin kaça mal olduğunu öğrenirler. Demode olmuş bir yelek yüzünden hor görülme felaketini iyi bilirler, sadece paranın ya da para kokusunun kapıları açtığını kısa sürede anlarlar ve bu küçük ama sürekli karşılaşılan küçük düşmelerden bir süre sonra büyük tutkular ve hırslar doğar. Balzac da onlarla birlikte yürür. Müsrif kahramanların yaptıkları harcamayı, tefecilerin faiz oranlarını, tüccarların kazançlarını, züppelerin borçlarını, politikacıların rüşvetlerini hesaplar. Yekûnlar yükselen huzursuzluk duygularının ölçüsü, yaklaşan felaketlerin barometrik basıncıdır.