"Gelin, benim dostlarım, Çok geç değildir henüz yeni bir dünya aramak için... çünkü benim amacım Ölünceye kadar yelken açmaktır ötesine gün batımının... ve Eski günlerdeki gücümüz olmasa da artık O yeri göğü titreten, biz yine de biziz; Hâlâ mangal gibi yüreğimiz var. Zaman ve kader yıpratsa da bizi, irademiz kuvvetli Çabalamak, araştırmak, bulmak ve pes etmemek için." "Ulysses'ten, yazan Tennyson," ...
Üniformaları yoktu ama mangal gibi yürekli,korkusuz ve cesurdular!
"Yunanların temel istihbarat gereksinimini karşılayan İngiltere'nin İstanbul'daki işgal komiserliği gerçekten de iyi çalışmıştır. Ordu Kurmay Başkanı Albay Pallis muharebe sırasında İzmir'de olduğundan 3. Kolordunun zayiat raporlarını ancak inceleme fırsatı bulmuştur: "İnanılmaz! Üniforması bile olmayan bir ordu bunu nasıl yapabildi?" Pallis de birkaç ay içinde savaşları üniformaların değil, içindekilerin kazandığını anlayacaktır.."
Reklam
Bağışlamak unutmaktır, unutmaksa vazgeçmek, suçtan ve suçludan: geçmişten. Lakin vazgeçmek mangal gibi değil, su gibi yürek ister.
Sigarasından bir fırt çekip "Körük gibi ciğeri, mangal gibi yüreği, izmarit kadar beyni olan herkese tavsiye ederim."
Sayfa 76 - Yky
Üzerinden kaç yıl geçtiğini bilmediğim bir yazımı buldum:)
Bugünlerde çok canım sıkılıyor. Yaşamak yaşamak gibi gelmiyor bana. Tuzsuz yemek gibi her şey, ihtiyaç dahilinde ilerliyoruz. Yaşamak gerektiği için yaşıyoruz. Yaşamaya susamış bedenimizi yangınlarda hissediyoruz... Kaybolmuş yeşillikleri ateşler yakmış adeta, yalnızlık ateşinin közü gibiyiz. Ne etimizden mangal oluyor bizim, ne de ateşimizden yangın. Sadece düştüğümüz yeri yakıyoruz. Hangi yüreğe düşersek orada vâroluyoruz: acıyorlar bize, düştüğümüz yüreklerde hissediliyoruz. Ne de yalnız, garip bir insan, nasıl yaşıyor böyleleri diyorlar. Yalnız kalmamaksa bütün gayemiz evet biz yaşamıyoruz. Bilmiyorlar yüreğim: yaşamak; kalbinin kaç yıl attığı değil, kaç yıl boşa atmadığıdır... Bizim kalbimiz boşa atmıyor yüreğim. Bizim kalbimiz insaniyet ile atıyor ve bu gayede yaşamak için uğraşıyoruz. Her ne kadar mutluluğu yaşamasak da hüzünlere direniyoruz... Üzerimize yıkmışlar bütün kederleri: sarsılmaz bileklerin kırılmış kemikleriyiz. Ne dışarıdan yıkılmışlığımız belli bizim, ne de içeriden ayakta kalışımız. Bütün silüetimiz yaşama dair belgeleri ilan ediyor hayata. Oysaki gizli belgelerdir ehemmiyetli olan. Yaşıyor gibi yaşamıyoruz... (Not olarak 18 Aralık akşamı diye yazmışım. Tam tarihi bilmiyorum maalesef)
Bağışlamak unutmaktır, unutmaksa vazgeçmek, suçtan ve suçludan: geçmişten. Lakin vazgeçmek mangal gibi değil, su gibi yürek ister.
Reklam
876 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.