Anemon:)
Ortasında bırakıldığım bir ülke; Eylül ülkesi... Mistikler gibi geçilen belirsiz geceler. Bir alg rüzgarı. Denizaltı karanlığında ışık ve siyah. Deniz ağaçlarında güzel bir mai aramak Okyanusların siyah güneşi... Bir yosun müziği... Mani... Melankoli...
Bir İsraillinin büyük annesinin Yahudi olmadığı keşfedilecek olursa, yönetim onun Yahudi kaydını Yahudi olmayana değiştirecek ve bu durum o kişinin İsrail'de bir Yahudi ile evlenmesine mâni olacaktır, meğerki din değiştire.
Sayfa 131 - Timaş Yayınları - Kasım 2023, IstanbulKitabı okuyor
Reklam
Tecrübe hataya mani değil, hatayı tanımaya imkan imiş.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar
Birleşmiş Milletler Kont Folke Bernadotte'u arabulucu tayin etti. Kont Bernadotte son raporunda şunları yazıyordu: "Yahudi göçmenler Filistin'e akın ederken, çatışmanın bu masum kurbanlarının yuvalarına dönmelerine mani olmak ve bu topraklarda yüzlerce yıldan beri kök salmış olan Arap sığınmacıların yerine o Yahudi göçmenleri yerleştirmek için onları durmadan tehdit etmek, en temel ilkeleri çiğnemek, en basit insanî hakları ayaklar altına almak demektir." Ayrıca "büyük çaplı siyonist yağmayı ve görünürde askeri açıdan gerek olmadığı hâlde köylerin yakılıp yıkıldığını" da anlatır. Bu rapor (BM Belge A. 648, s. 14) 16 Eylül 1948'de teslim edildi. 17 Eylül 1948'de Kont Bernadotte ve Fransız yardımcısı Albay Serot, Kudüs'ün siyonistlerin işgali altındaki kısmında katledildi.
Sayfa 67 - Timaş Yayınları - Kasım 2023, IstanbulKitabı okuyor
Kalbim bu asrın dengi değil... Her Şey Kitaplar Yazarlar Okurlar İncelemeler Alıntılar İletiler
"Sahip olduğu tüm his ve fiiller için onlara mâni olan engeller vardı ve ortadan kaldırıldıkları vakit işlevler eski hallerine dönüyorlardı."
Sayfa 29
Reklam
"Kunduzlar su kenarlarında yaşarlar ve günün birinde bulundukları yerden sıkılarak karşıya geçmek isterler. Bunun için bir ağaç devirip köprü kurarlar. Diğer tarafa geçen kunduzlar oranın daha fena olduğunu anlasalar bile dönemezler; çünkü arkalarından gelen kunduzlar buna mani olur. İnsanlar da bu hayvanlar gibidir. Bulundukları halden başka bir hale geçmek isterler. Neticenin, rahatları için, daha fena olduğunu görseler bile ricat (geri dönüş) kabil değildir, çünkü artık bütün insanlar o istikameti tutmuşlardır."
Sayfa 18 - YKY
Miralay Mustafa Kemal Bey'i şahsen görmek henüz bana nasip olmadı, ama onu görenler pek yakışıklı olan bu kumandanın hilhassa çok tesirli bakışları olduğunu söylemektedir. Bakışlarının bir bıçak kadar delici olduğunu anlatanların sayısı fevkalâde fazladır. Harp sırasında böyle mübalâğalara (abartma) rastlanması tabiidir, fakat Üsküplü İskender'in bana aylar evvel, Selanik'te ağabeylerinin arkadaşı olan bu muhterem kumandanın şiddetle tesir eden bakışları olduğunu anlatması bir tesadüf olmasa gerekir. Çanakkale'de zabitler arasında yayılan pek taze bir havadis de Miralay Mustafa Kemal'in evvelsi gece cebindeki köstekli saat sebebiyle ölümden kurtulduğu yolundadır. Hakikaten düşman şarapnelinin kalbine saplanmasına mâni olan mucize, tam o sırada kalbinin üzerinde bulunan saati miydi bilmiyorum, ben görmedim, ama daha şimdiden bir efsane haline gelen bu hadise doğruysa, Allah bu insanı Türk Milletine bağışlamıştır ve nihayet yıllardır bizim haysiyetimizi iki paralık eden basiretsiz (kavrayışsız), dirayetsiz (yeteneksiz) ve egoist mürşidlerden (kılavuz) bizi kurtarma şansı doğmuştur. Bu memleketin taşı toprağı, havası suyu, karakteri kuvvetli, şahsiyetli ve helal süt emmiş liderler yetiştirebilecek kadar bereketlidir
Saklambaç
Rebus daha sonra salonun sonundaki ek binaya açılan kapıya döndü. Gözlerini kapadı, cesaretini topladı, sağ elini yumruk yaptı ve kendi suratına vurdu. Kendini koruma içgüdüsü tüm gücünü kullanmasına mâni olsa da yine de sertti. İnsanların bileklerini nasıl kestiğini merak ettikten sonra yaşaran gözlerini açıp burnunu kontrol etti. Burnundan kan akıyordu. Kanın akmasına izin verip kapıya vurdu.
Sayfa 289 - Alfa yayınları, John RebusKitabı okuyacak
Ah biçare kadınlar, neler çekermiş! Biz erkekler onları kukla değerinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rastlasa yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve daha önce görmediği bir kadına rastladığı anda gülerek yüzüne bakmaya, söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz...Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mani oluyoruz.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.