Ellerindeki... her kıytırık zeka ve çalışmaya açık şeyi aşırı derecede mühimseyenler, hatta sadece onları mühimseyenler, dostum, asla sevemeyeceğim kimselerdir. Böyleleri sahip oldukları sıradan değerler uğruna yosun hayatı geçirirler. Buna mahkumdurlar. Ne yazık ki, topluluğun korkunç çokluğu bir diploma veya bir manifatura mağazası yüzünden yosunlaşanlardadır. Sizi hakim efendi veya avukat olmadı, olmak istemedi diye küçümsemeye yeltenenler, değişikliklerdeki tadı, bırakmaktaki kazancı ve kendini aşma çabasındaki yiğitliği göçebe kuşlar kadar bile anlayamayan pısırık ve beyinsiz kimselerdir.
Sayfa 38 - Ötüken YayınlarıKitabı okuyor
90 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Bu böyledir.
Beyaz bir karanlık. Bu böyledir. Değiştirecek nesi var? Bu böyledir, çünkü geldik. Yolun sonuna mı? Hayır, lunaparka geldik. İç içe geçen parlak kırmızı, mor, yeşiller. Hepsi birleşiyor ve beyaz bir karanlık oluşuyor, gecenin karanlığı. Saat on bire yaklaşırken hep böyle olur geceler. Beyaz karanlık mı olur demeyin, elbet olur. Olmaz ise, bu
Bu Böyledir
Bu BöyledirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20227,7bin okunma
Reklam
Şu keyfi yaşayan bilir :)
Modern zamanların teknolojisi dünyayı tekeline alalı beri hayatimızdan çıkan figür: Terzi. Hangi tezgahın önünde dursam bana sıra gelmesi için dakikalarca bekliyorum. Fakat sıkılmıyorum. Çünkü burası elinden iğne iplik geçen kadınların tanışıksız birbiriyle sohbet ettigi bir yer. Burada kadınlar birbirinin dilinden anliyor. Herkes mutluymuş zannediyorum; bu mutluluğun bana da sirayet etmesi gecikmiyor. "Dikmek daha iyi, hem daha ucuz hem daha güzel oluyor; bilmeyenler alıyor mecbur," diyor. "Mecbur!" diyorum ben de. .....manifatura magazasından nasıl mı çıktım? Münzevi cumartesime katilmis tatlı kumaş sohbetlerinin yüzümde asılı kalmış tebessumu ve ne yapacağımı bilmedigim bir yığın kumaş ile.
Gerçekten bir yıl, beş yıl, on yıl değil; yüzlerce yıl, on yüzlerce yıl, garp cephesinde yeni bir şey yok oldu. Zaman muttarid aktı. Fikret'in «küçük, muttarid, muhteriz damlalar» dediği türden, aktı. Nehirler sakin aktı. Bir yıl, beş yıl, on yıl değil, on yüzlerce yıl insanlar suskun çalıştı. En çok kendi gücünü, bir de atın gücünü, daha
Sayfa 88 - Gelişme ve EstetikKitabı okuyor
Okuldaki bütün kızlar Friedman's manifaturacı dükkânından alınan son moda kıyafetleri giyerken ben elden düşme kıyafetler giyiyorum. Pilisenin modasının geçtiğinin ve artık baklava deseninin moda olduğunun herkes farkında olsa da ben onları giyene kadar iş işten geçmiş oluyor. Zeidy, ıstırabıma haysiyetimle katlanmamı, onu bir sancak gibi taşımamı söylüyor. "Sen seçilmiş kişisin ve seçilmiş kişi olmak, bir manifatura dükkânında bulunacak her şeyden daha asil bir giysidir," diyor..
Sayfa 69 - Nemesis KitapKitabı okudu
431 syf.
·
Puan vermedi
Çok güzel bir eser. İçinde yirmi adet hikaye ve bu hikayelerin tahlilleri var. Tahlilleri yapanlar o dönemin Yeni Türk Edebiyatı doktora öğrencileri ve akademisyenler. Kitapta çok sevdiğim bir hocamın da incelemesi bulunmakta. Bazen bazı edebi metinleri okuruz fakat anlamakta, anlam vermekte veya neye göre anlam vereceğimiz konusunda zorluk yaşarız. Kitaptaki bazı eserler tahlilleri ile anlam buldu bende, bu da bize eser tahlilinin ne kadar önemli bir mefhum olduğunu gösteriyor. Mesela bence "Kayıp Eşyalar Bürosu" ve "Manifatura" isimli öykülerin tahlili dahi ayrı bir sanattı. Tahlilleri okurken, tahlili yapanlar adeta ikinci bir öykü yazmışlar hissine kapıldım. Öykülere tuttukları ışık ile benim de eserleri anlamadaki yolum aydınlandı. Bu da tabii incelemeyi yapan hocaların zengin düşünce dünyasından kaynaklanıyor olmalı. "Hikaye tahlili nasıl yapılmalı" diye düşünen edebiyat öğrencileri varsa onlar için de çok verimli ve faydalı bir eser. Bu arada eserin adının "Yaşan Hikayemiz" olmasının sebebi de incelenen öykülerin yazarlarının hayatta olmasıymış, hocam öyle söyledi :)
Yaşayan Hikayemiz
Yaşayan HikayemizNecati Tonga · Kesit Yayınları · 20148 okunma
Reklam
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.