Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Son..
"Kendimizi severek işe başlayalım, kendmizi asla gözden yitirmeyelim..."
352 syf.
10/10 puan verdi
Bence bu eser, distopya türündeki en önemli ve etkileyici romanlardan biri. Orwell, totaliter bir rejimin insanların özgürlüklerini ve bireysel haklarını nasıl ezdiğini ustalıkla anlatıyor. Kitap, kontrol edilen bir toplumda yaşayan Winston Smith'in hikayesini takip ediyor ve onun sisteme karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. Orwell'ın dili, okuyucuyu hikayenin içine çekiyor ve karanlık bir geleceğin atmosferini canlı bir şekilde hissettiriyor. Roman, propaganda, sansür, gözetleme ve manipülasyon gibi kavramları ele alarak günümüz dünyasında hala geçerli olan önemli konuları işliyor. 1984, insanın özgürlük arayışını ve bireysel kimliğini koruma mücadelesini çarpıcı bir şekilde betimliyor. Bu etkileyici kitabı herkese tavsiye ederim, çünkü insanın toplumsal ve siyasi yapıları sorgulamasına ve düşünmesine yardımcı oluyor.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,9bin okunma
Reklam
"Manipülatör konuştuğunda baştan çıkartır, sustuğunda ise... yine baştan çıkartır."
Bonjouuur
Son dönemlerde denk geldiğim en güzel alıntı. "Bir duam olsaydı şu olurdu: Tanrım beni onaylanma, sevgi ve takdir edilme arzularından koru." 📚 Hikayeniz Olmasa Kim Olurdunuz- Byron Katie Sevgi, onaylanma ve takdir edilme ihtiyaçlarımız var mı? Elbette var. Peki davranışlarımızın ne kadarını bu ihtiyaçları karşılamak için yapıyoruz, ne kadarını gerçekten istediğimiz için yapıyoruz. Bireysel ve toplumsal bütün sorunların temelinde bu üç ihtiyaç var. 'Başkalarının gözünde daha değerli olmak için manipülasyon yapanlar, yalan söyleyenler, yaptığı işi ya da kendisini daha değerli göstermeye çalışan herkes bu üç ihtiyaç için yapıyor' desek. Hayatlarımızı daha da karmaşık hale getirmekten başka bir işe yaramayan bu ihtiyaçlara aynı şekilde bakmayız değil mi? Yinelemek isterim: "Tanrım beni onaylanma, sevgi ve takdir edilme arzularından koru."
Bugün...
"Bugün resmen bariz iki farklı flörtöz yaklaşımı reddettim. Normalde bir erkek atlar bunlara hemen. Hiç kaçırmaz fırsatı. Fakat o toplara hiç girmiyorum. Kendime söz verdim. Uzunca bir süre kadın olmayacak hayatımda. Bir kişi hariç. Zaten onu da herkes biliyor. Fakat o da yok aslında. Lakin şunu fark ettim. Sosyal ortamda pozitif, zeki,
"Ayrılık tehdidi ne kadar fazlaysa, sıkı sıkı yapışma da o denli yoğundur; ve bu ne kadar yoğunsa, eksiklik de o kadar telafi edilemezdir."
Reklam
DİKKAT! BUNLARI YAŞIYORSANIZ, MANİPÜLE EDİLİYOR OLABİLİRSİNİZ • Size gelen birisinin davranışlarına dikkat edin. Gelen kişi normalde sizinle az irtibat kuran veya sağlıklı bir iletişim kurmayan birisiyse, aşırıya kaçan nezaketinde bir problem olabilir. Dikkatli olun! • Kendinize bakın. Size bir istekle gelen kişiye hayır demekten çekiniyor, istemediğinizi belirtirken suçluluk hissediyorsanız, manipülasyon çarklarının içinde bocalamaya başlamış olabilirsiniz. • Sizden bir şey istendi ve siz de suçluluk duygusuna kapılmadan hayır diyebildiniz. Fakat karşı taraf bir anda öfkelendi. Öfke, başkaları üzerinde kontrol kurmak için kullanılır. Korkan kişi kendisini, öfkelenen kişiye, hayır demesine rağmen istediğini vermek zorunda hissedebilir. • Etrafınızda daima yardıma ihtiyacı varmışçasına umutsuz ve çaresiz görünen kişiler olabilir. Bazıları için en güçlü manipülasyon silahı budur. Eğer etrafınızda böyleleri varsa, istediklerini onlara verin ve nasıl değiştiklerini takip edin. O manipülatörler, istekleri karşılandığı için iyi olurlar, belki bir sonraki isteklerine kadar. • Sürekli sizi eleştiren ya da öven biri, kendinize olan güveninizi zedeler. Yanınızda, daha fazla manipüle edilmenize lüzum yok. Hemen oradan uzaklaşın.
DUYGULARI ÇALAN DUYGUSAL MANİPÜLASYON Birisi sizinle duygusal bağ kurmaya çalışıyorsa, ince bir çizgi üzerindesiniz. Arkadaşlığınız da gelişebilir, manipülasyona maruz da kalabilirsiniz. Bu manipülasyon türünde karşı tarafın hisleri sömürülür. Utanma, suçlu hissetme, kaygı duyma gibi menfi duygular ortaya çıkarılır. Manipüle edilen kişinin özgüveni zedelenir ve hayat kalitesi düşer.
Bağı olmayan insan, suyun akışına kendini bırakmış, hangi limana yanaşacağı belli olmayan bir sandala benzer. Açık denizde bağsız gezen bir sandalı, ufak bir rüzgâr veya devasa bir fırtına fark etmez, istediği her yana sürükleyebilir. Bir nevi rüzgârın manipülasyon gücüne kalmıştır.
Kirli İkna
Manipülasyon, bir kişinin veya kurumun, başkalarını kendi yararına etkilemek için yanıltıcı yöntemler kullanmasıdır. Bu süreçte, gerçekler çarpıtılır ve yalanlar kullanılarak, insanların düşünceleri ve davranışları, istenen şekilde değiştirilir. Manipülasyon sırasında, manipülatör kendi çıkarlarını ön planda tutar ve gerektiğinde başkalarına zarar verebilir. İkna ise bir kişinin başkalarını, gerçek ve mantıklı sebeplerle ikna etme sürecidir. Bu, olayları veya durumları açıklamak için benzetmeler ve dil sanatları kullanarak, karşı tarafın anlayabileceği şekilde sunmayı içerir. İkna, insanları doğru bilgiyle ikna eder; manipülasyon, yanıltıcı ve çoğu zaman zararlı yöntemler kullanır. Bu yüzden manipülasyonu, 'kirli ikna' olarak da düşünebiliriz.
Reklam
Niçin Pygmalion genç bir kadın seçer, en azından kendisinden daha genç? Çünkü bu gençlik ham taşı temsil etmektedir; keyfince şekillendirebileceği tek şey, yanlış tanımlanmış, bitmiş olmayan, etkilenebilir olan, serpilip gelişmiş olmayan, ortaya çıkmış olmayan tözdür. Pygmalion erkeğin temel manipülasyonu budur: kendi tercih nesnesini şekillendirir. Dolayısıyla, bu kadına kendi olduğu şey nedeniyle değil, daha ziyade, olabileceği haliyle, onun ellerinde olabileceği haliyle bağlı olduğu ileri sürülebilir.
“Paranoyak” çevresine daimi bir güvensizlik ortamı dayatır. Diğer insanları sürekli temkinli olmaya zorlar; herhangi bir şeyi yapmaktan, cevap vermekten çekinirler, çünkü eylemlerinin ya da sözlerinin nasıl yorumlanacağını asla bilmezler.
Paranoyak, taraflı akıl yürütmeleriyle, gerçekliği “değiştirir”, insanlara sahip olmadıkları niyetler atfeder, olguları kendince düzenler. Onun dünyası kendi bakış açısına tâbidir ve dayattığı kurallar bu yorumlamanın filtresinden geçerek hazırlanmıştır.
Mutlak erkli kişi genel olarak kendisine hayran kalacak ve itaat edecek bir eş seçer, ama egosunu okşamayı ve tercih ettiği eşini sergilemeyi sevdiğinden, belli bir kişiliğe sahip, “dikkat çekici” bir kişiye de bağlanabilir, ki bu durumda zorbalığının olumlanmasında güçlüklerle karşılaşabilir...
Aslında son derece güçsüzdür ve onun tutumu savunmacı bir davranışı ifade eder: Tahakküm altına girmekten korktuğu için tahakküm kurar...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.