"Geceyi öyle sevdim ki; sessizlikleri, gölgesiz silüetleri, gündüz yakalanamayan bakışları için. Sanki birbirini tanımadan, kendi varlığının ötekinin varlığına bağlı olduğunu aklına getirmeden kendi paylaşan iki dünya var. Bir yığın insan alacakaranlıkta belirir ve şafakta kaybolur. Nereye gittikleri bilinmez."
Çox zaman əhəmiyyətsiz bir şey, ya da bir qoxu həmişəlik çıxıb gedənlər haqqında xatirələri beyində yenidən dirildir.
Sayfa 196Kitabı okudu
Yaddaş - qəribə bir rəssamdır: o ǝn parlaq rəngləri və ən ifadəli siluetləri saxlayaraq, həyat boyalarını yeniləşdirir, tutqun çalarları isə hafizədən silib aparır.
O yanımda olanda özümü gözəgörünməz kimi hiss etmirdim; varlığımı, yaşadığımı hiss elətdirirdi o mənə. Onun yanında mən yaşayırdım!
O kalıbına sığamıyordu, tıpkı hayatın çok çabuk büyüttüğü bütün çocuklar gibi.”
Sayfa 168Kitabı okudu
"İnsan yalnız doğar ve yalnız ölür. "
Sayfa 27 - can sanat yayınlarıKitabı okudu
...Çocukluğunuzun ne kadarını hatırlıyorsunuz, ilk hatıralarınız ne zamana ait?
Yaşamının ilk yıllarını unutacağını, ileriki yıllarda ise hiçbir şeyi doğru yapmamakla suçlanacağını ve günün birinde, özgürlüğüyle gurur duyarak kendisini terk edeceğini bile bile, insanın hayatını bir çocuğa vakfetmesi, yalnızca onun için yaşamayı öğrenmesi ne büyük bir sevginin mucizesidir düşün bir.
Aralarında Levy’nin babasının da bulunduğu, boyun eğmemeyi seçmiş bir grup gencin nefes kesen macerasını bir solukta okuyacaksınız.
Marc Levi bu kitabında 2. Dünya savaşı sırasında naziler ve onlarla savaşan direnişçilerin hikayesi
İnsanın içine işleyen hüzünlü, bir o kadar acı, henüz yaşları 17-20 aralığındaki gençlerin kahramanlık hikâyesi
Bu gençlerin özgürlükleri için gözlerini bile kırpmadan ölümü göze almalarına şahitlik ediyoruz.
Ve son olarak Marc Levy'nin babasının ölen arkadaşına verdiği sözü tutuyor.
Yazar babasının anılarından yola çıkarak bu romanı yazıyor. 
Özgürlük İçin 
Marc Levy
Kimi zaman arzularımız, heveslerimiz ya da dürtülerimiz karşısında güçsüz kalırız ve bu genellikle dayanılmaz bir acı verir. Bu duygu hayatın boyunca seni izleyecek; kimi zaman onu unutacaksın, kimi zaman bir saplantıya dönüşecek. Yaşama sanatının bir parçası, güçsüzlüklerimizle savaşma yeteneğimizle ilişkilidir. Bu dediğim zordur; çünkü güçsüzlük genelde korku doğurur. Tepkilerimizi, aklımızı, sağduyumuzu felce uğratarak zayıflığa davetiye çıkarır.
Sayfa 258 - Can YayınlarıKitabı okudu
"İnsanın, kendisine hiçbir şey sormayacak kadar güvenen birine yalan söylemesinden daha iğrenç ne olabilir?"