“Görünmez olan, ne karanlık ne de gizemlidir; şeffaftır...”
Sayfa 15 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Benedictine şişesinin “ağırlığı gönül indirme nedeniyle aşağı indiği sırada, yukarı çıkışına oranla daha büyüktür.” Yoğunluğu “sürekli değişmektedir, metallerinki gibi sabit değildir.” Benedictine şişesinin bu özelliğini ancak felsefi olarak nitelendire­biliriz. Yoğunluğu değişkenlik gösterir ve bu nedenle “kayıtsızlığın verdiği özgürlüğü ifade eder.” Yatay ilişkilerin hüküm sürdüğü bir dünyada özenebileceğimiz tek özgürlük de budur.
Reklam
Bizler, Gogol' un Paltosundan degil Marcel Duchamp " Pisuvarından " çıktık...
Büyük Cam, bir gelinin soyulmasının resmidir. Bu striptiz bir gösteridir, bir törendir, hem fizyolojik hem de psikolojik bir olaydır, mekanik bir işlem, fiziko-kimyasal bir süreç, erotik ve ruhsal bir deneyimdir ve tüm bunlar üst-ironi ile bir araya gelir ve düzenlenir. Müzikhol, kilise, yalnız bir kadının odası, laboratuvar, havagazı ve patlayıcı fabrikası, bir şelalenin döküldüğü yerdeki açıklık, ruhani bir tiyatro... Büyük Cam, hem “neşeli fiziğin” hem metafiziğin resmidir; Asılmış Kadın gibi, erotizm ve ironi arasında dengede durur. Mümkün olan ama bizimkinden farklı bir boyuta ait olduğu için gözle görülmeyen bir gerçekliğin şekil bulmasıdır. Ayrıca, hatta özellikle, hareketin statik bir betimlenişidir. Gördüğümüz, bir sürecin içindeki bir andır sadece, Gelin’in “çiçek açma” aşamasına geldiği, soyulması sonucunda ulaşılan ve orgazmını önceleyen bir andır.
Yatay vaziyette bir metre uzunluğunda düz bir ip, bir metrelik bir yükseklikten yatay bir düzlem üzerine, keyfince şekil değiştirerek düşer ve uzunluk birimine yeni bir şekil vermiş olur. Duchamp bu deneyi üç kez gerçekleştirdi ve sadece bir tek birimi doğru kabul eden günümüzün cılız geometrisinin aksine, üçü de ayrı ayrı geçerli olmak üzere üç farklı birim ortaya çıkardı. Bu üç ip, düştüklerinde aldıkları şekil bozulmaksızın bir kroket kutusunda saklanıyor: “Konserve rastlantı.” Başka bir örnek: “İnen bir cisim, gönül indirmesiyle, çıkan bir cisimden daha ağırdır.” Tüm bu ifadeler, sol ve sağ, burası ve orası, doğu ve batı gibi kavramları gereksiz kılma eğilimine işaret eder.
197 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.