Suda boğulan saman çöpüne tutunurmuş!
Onları bir araya getiren Kader miydi,yoksa bir içgüdü mü?
Belki yalnızca yorgunluğun, çaresizliğin bir sonucuydu;
Belki ihtiyaç duyduğu svidrigaylov değilde bir başkasıydi.
Sıradan insanlar baskı altında yaşamak zorundadırlar, kurallara uymak gibi bir hakları yoktur çünkü sıradan insanlardır onlar.
Ama olağan üstü insanlar suç işlemekte ve yasaları istedikleri şekilde çiğnemekte özgürdürler.
İnsanlar tabii ki yoldan çıkıyor ve hatalar yapıyorlar fakat hoşgörülü olmalısınız.
bu hatalar hedefe ulaşmaya duyulan hevesin ve uygunsuz dış çevrenin göstergesidir sadece.
Kötülük gerçekten varmıdır?
Farabi'ye göre insanın iradesine bağlıdır.
Âlem ve mahlukat kusursuz'dur. ancak insan eliyle var edilen bir kötülük vardır.
Halbuki ne şeytani azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizde şeytan yok. içimizde aciz var. Tembellik var. iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var. Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir apaçık durmaya çalışılmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyecek görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz birçare irademizle hayata dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.
Müşterilerim var, Meryem, karılarını da dükkana getiren erkek müşteriler. Örtünmeyen, benimle doğrudan konuşan, hiç çekinmeden gözümün içine bakan kadınlar bunlar. Makyaj yapıyor, dizleri görünen etekler giyiyorlar. Bazen ayaklarını kaldırıp ölçü almam için bana uzatıyorlar, kocaları da öylece seyrediyor. Buna izin veriyorlar. Bir yabancının karılarının çıplak ayağına dokunmasına aldırmıyorlar! Kendilerini modern erkek, entelektüel sayıyorlar; aldıkları eğitim yüzünden herhalde. kendi nang ve namuslarını onurlarını kirlettiklerinin farkında değiller.
Dünyanın sizin içinizi görmediğini, derinin ve kemiğinin maskelidiği umutlarınızı, hayallerinizi ve kaderlerinizi zerre kadar umursamadığını işte gerçek bu kadar basit
İnsanlar en akla hayale sığmayacak koşullarda yaşamayı öğreniyordu.
kendisi de öyle yapacaktı. Onun yaşamı buydu annesi buydu babası buydu ve baştan beri bilmiyor olsa da kendisi de buydu.