-Her yaz ayrılmak gerekirdi, diyor, unutmak, sanki bu mümkünmüş gibi?
- Mümkün - onu çağırıyor: -Alissa, Alissa.
Kadın duymuyor. Konuşması yavaşlıyor aniden, berrak laşıyor.
-Ancak sen burada olduğun zaman unutabilirim seni, diyor. Şu kitap nereye geldi? Bu kitabı düşünüyor musun?
-Hayır, seninle konuşuyorum.
- Tehlikeli mi? diye sor u yor.
- Evet, nereden biliyorsun?
- Ona bakıyorum, diyor, onu görüyorum.
Düşünüyor, gözleri hala parkın ötesinde, orman yönünde.- Neden tehlikeli? diye soruyor.
- Senin gibi ben de, bilmiyorum. Neden?
- Çünkü ondan korkuyorlar, diyor Alissa.
- Ya siz? Yazar mısınız?
- Olmak üzereyim, diyor Stein. Anlıyor musunuz?
- Evet. Oldunuz olası herhalde?
- Evet. Nasıl tahmin ettiniz?
Şimdi hiçbir gürültü yok. Odasına ulaşmış olsa gerek.
- Nasıl mı? diye yeniden sordu Stein.
- Soru sorma düşkünlüğünüzden. Hiçbir yere varmadan soru sormanızdan.
Duras’ı tanımaya burdan başladım.
Filme çekilmiş olduğu bilgisiyle de şahane bir aşk hikayesi okuyacağımı zannederken bir çocuğun çarpık dünyasında buldum kendimi. Bu bir aşk öyküsü değil, içinde sevgililer de yok, cinsel doyumu deneyimlemek isteyen bir çocuğun serüveni denilebilir.
Duras, kendi anılarımdan parçalar barındırıyor demiş bu kitap için.
Üzüldüm zihninde yer tutan acı anıları için zira kitapta aşka umuda sevgiye ait bir kırıntı dahi bulamadım..
SevgiliMarguerite Duras · Can Yayınları · 1999934 okunma