Öğretmenliğe sırf öğrenim yolundan hazırlanacağını sanan öğretmen, yanlışa düşmektedir. Bir öğretmenden beklenen ilk yetenek görevine yatkın olmasıdır.
Maria Montessori anaokuluna zaman zaman bebek getirir, çocukların kucağına verirdi.
Reklam
İnsanların kendilerine yöneltilecek suçlamaları dinlemeye kendi ayaklarıyla koşmaları garip bir ruhsal olgudur.
"Çocuk ruhu insanlığın ileri adımlarını belirleyecek ve belki de onu daha üstün bir uygarlık biçimine eriştirecektir..."
"Bir çocuğun potansiyelini serbest bırakın ve onu dünyaya kazandırın." . Maria MONTESSORI
Sayfa 169Kitabı okudu
Yetişkinler çocukların yalnızca gösterişli şeylere, parlak renklere, yüksek seslere vs. karşı duyarlı olduklarına inanır. Bu tip şiddetli uyaranların onların dikkatini çektiği doğru; şarkı söyleyen insanların, zil seslerinin, dalgalanan bayrakların ya da parlak ışıkların çocukların dikkatini çektiğini hepimiz görmüşüzdür. Fakat dışarıdan gelen bu tür şiddetli uyaranlar tesadüfi olmaktan öteye gitmez; dikkat dağıtır, şiddetli bir biçimde dikkat çeker ve duyuları, uyaran neyse ona yöneltir. Biz yetişkinler de, her ne kadar tam bir paralellik olmasa da, eğer bir kitaba kendimizi kaptırmışsak pencerenin önünden geçen gürültülü bir bandonun sesini aniden duyduğumuzda gidip bakmak için yerimizden kalkarız. Sessizce oturup kitap okuyan bir insanın kitaba son derece yoğunlaşmış olduğunu fark etmeyen ve bu insanı sadece kalkıp bandoyu dinlemeye giderken gören biri, insanları en çok cezbeden şeyin ses olduğunu söylerdi. İşte biz çocukları bu şekilde yargıladık. Fakat güçlü bir dış uyaranın çocukların dikkatini çektiği gerçeği tesadüfidir ve şans eseri gerçekleşir. Bunun çocuğun iç dünyasına ait olan, zihninin derin ve oluşumsal kısmıyla hiçbir ilişkisi yoktur. Çocukların zar zor fark edilecek kadar küçük olan şeylere kendilerini kaptırdıklarını fark ettiğimiz zaman bu içsel sürecin belirtilerini de ayırt edebiliriz.
Sayfa 70 - Kaknüs Eğitim KitaplığıKitabı okudu
Reklam
1898' de yolculuk yapmak, bugünkünden çok daha maceralıydı. Genç bir kadının konferans vermek amacıyla tek başına yolculuk etmesi görülmüş şey değildi. Ama Maria Montessori, yaşamının sonuna kadar izleyeceği bu yolla, birçoklarına örnek olacaktı. Yeni yerleri ziyaret etmeye, yeni insanlarla tanışmaya ve dünyada neler olup bittiğini öğrenmeye her zaman hazırdı.
Sayfa 21 - İlkkaynak Kültür ve Sanat ÜrünleriKitabı okudu
“Çocuğa genellikle biz engel oluruz ve böylece yaşam boyu süren anormalliklerin sorumlusu da biz oluruz. Onlara her zaman olabildiğince nazik davranmamız, şiddetten kaçınmamız gerekir, çünkü farkında olmadan çok şiddetli ve sert davranabiliyoruz. Kendimizi son derece dikkatle izlemeliyiz. Eğitime gerçek hazırlık, insanın kendini incelemesidir. Yaşama yardım edecek öğretmenin eğitimi düşüncelerin öğrenilmesinden çok daha fazlasını, karakter eğitimini ve ruhsal bir hazırlanmayı da içerir.”
Sayfa 150Kitabı okudu
Çocuk için yürümeyi öğrenme, ikinci bir doğuştur; böylece çaresiz bir yaratık olmaktan çıkıp, kendi başına hareket edebilen bir yaratık haline gelir...
Yetişkinler, ister okumuş, ister cahil olsun, bu canlı,hareketli varlığı uykuya mahkûm ederler. Zengin evlerinde iki, üç ya da dört yaşında çocuklar gerektiğinden çok uyumaya zorlanır. Yoksul ailelerde olmaz bu. Bütün gün sokakta oynarlar, anaları da ille yatın diye zorlamaz onları, çünkü rahatsız etmezler analarını. Genellikle yoksul çocukları varlıklıların çocuklarından daha az sinirlidir. Bunun bir nedeni de zengin çocuklarının başının belası uykudur belki. Bir seferinde yedi yaşında bir kızcağız kendisini hep gün batmadan yatırdıkları için ömründe yıldızlan görmediğinden yakındıydı bana. "Fırsat bulursam, bir gece bir dağın tepesine çıkıp, sırt üstü uzanacağım toprağa, yıldızları seyredeceğim," dedi.
1,000 öğeden 811 ile 820 arasındakiler gösteriliyor.