Eskiden taze ceset bulmak tıp öğrencileri için kolay bir şey değildi. Cerrahlar anatomi derslerinde kullanmak üzere hükümlülerin cesetlerini satın alabilmek umuduyla infaz alanlarında dolaşıp duruyorlardı. Bazıları da mezarlıkları talan etmeleri için 'dirilticilere' yüklü paralar ödemek zorunda kalıyorlardı. Bütün bunlar, 1700'lü yılların sonlarına doğru hastane bakım ücretlerini ödeyemeyen hastaların gönüllü veya gönülsüzce bedenlerini tıp bilimine bırakmasıyla değişti. Her yıl yüzlerce kadavrayı kesip biçme lüksüne kavuşan hekimler hastalıkları daha yakından incelemeye başladılar. Araştırmaları hem gerçek hem de mecazî anlamda her zamankinden daha derine iniyordu. Geçmişte hastalıkları belirtilerine göre sınıflandırıyorlardı; vücut sıvılarına, bunların dengesine, birikmesine ve atılmasına düşkünlükleri bu yüzdendi. Fakat otopsi, hekimlerin bu yüzeysel işaretlerin ötesine geçmelerini sağladı. Ünlü anatomist Marie Xavier Bichat büyük bir coşkuyla, "Belirsizlik yakında ortadan kalkacak" demişti. Birçok açıdan kalktı da. İç hastalıkların keşfedilmesi vücut sıvılarına dayalı tıbbın kalesini çökertmeye başladı.
Öneri
Marie lu nun kitapları gibi fantastik/bilim-kurgu tarzında kitap önerisi alabilirim.
Reklam
"Eğer aklına koyarsan her şeyi yapabilirsin." - Marie Lu
Fransız İhtilali ve Fransız Mimarisi
1700'lü yılların başında,Fransa'da ilk başta dekoratif sanat ve iç mimarlık stili olarak ortaya cıkan, sonraları ise sarayların ihtişamlı süslemelerinde kullanılan ve o sarayların erişilmez güzelliklerini günümüze kazandıran mimari akımların en güzeli oldugunu düşündüğüm Barok ve ona karşı çıkan Rokoko.. Fransa'nın insanlığa özgürlük inancından sonra verdiği en muhteşem hediye ve başarıdır, bu akımlar.. Her ne kadar soyluların aşırıya kaçan harcamaları bize bu mimari mirası bırakmış olsa da, bu dönemde sarayın harcamaları yüzünden aç kalan halk; özgürlük isyanını başlatmıştır. Yani bu gösteriş ve estetik cılgınlığı kanlı bir özgürlükle sonlanmıştır. Akımın en güzel örneği olan eşsiz Fransız mimarisini yansıtan Versay Sarayı'na, yaklaşık 7.000 kadın ekmek isteyerek yürüdü. ''Ekmek yoksa pasta yesinler''diyen Marie Antoinette ve Lafayettee karşı ayaklanmış binlerce kadın.. Özgürlük ve halkını düşünen adil bir yönetim; onların ve aç çocuklarının çığlığı olup büyüdü. Ve sonunda özgürlük binlerce insanın kanı ve canıyla kazanıldı..
Efsane
Efsane
Distopya okmaya bu kitapla başladım. Bu türe pek alışık değilim ama Marie Lu çok güzel yazmış
Wilcard pdf
Elinde wilcard pdf olan varmı marie lu
Wildcard: Joker Oyuncunun Hikayesi
Wildcard: Joker Oyuncunun Hikayesi
Reklam
79 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.