Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Yazar, Hiç kimsenin sıradan olmadığını anlatmaya çalışırken sıradan bir kitap olmuş. Galiba okurken beklentimi yüksek tuttum, daha önce yazarın Kitab Hırsızı’nı okumuştum yine öyle bir kitap okuyacağımı zannettim ama beklentimin altında kaldı. Yinede okuyup kararı siz verin kitabın içinden mutlaka alacağınız mesajlar vardır. Kitapta sıradan, beklentisiz, monoton ve hedefsiz bir hayat yaşayan taksi şöförü bir gencin posta kutusuna gelen kartlar ve bu kartlarda yazan görevleri yerine getirmesiyle hayatı daha anlamlı ve mutlu hale gelmesi anlatılıyor. Bu görevlerle beraber kendine olan güveni ve bir şeyleri başarabilme mutluluğuna erişiyor. Hiç kimse sıradan değildir. İyi okumalar, kitapla kalın.
Ölümün bile duyguları var.
Haftasonu için sizlere öneri kitap olarak eklemek istedim. "Kitap Hırsızı" ndan biraz bahsetmek isterim. Bu kitabın anlatıcısının "Ölüm" olması benim için onu daha özel ve ayrıcalıklı hale getiriyor. Çünkü anlatanı ölüm olan bir kitapla ilk karşılaştığım ve tanıştığımız andır bu. Hatta bir alıntısını daha önce buraya ekledim
560 syf.
9/10 puan verdi
Imagine this: Death himself gets a front-row seat to the life of Liesel Meminger, a tough-as-nails little girl shoved into foster care during WWII. He tells her story, not in a spooky way, but with a weary curiosity. Liesel, surrounded by the chaos of Nazi Germany, finds an escape in stolen books. Words become her armor, stories her solace.
Zusak's "The Book Thief" isn't just about war. It's about the fierce bond between Liesel and her gruff-but-gentle foster father, Hans, who teaches her to read. It's about the unwavering friendship with Rudy, a boy who dreams of becoming a champion runner. Laughter flickers even in the darkest corners as they share stolen moments of joy.
This book is a gut punch. You'll cry, you'll cheer, you'll want to hug Liesel tight. But most importantly, you'll be reminded of the resilience of the human spirit and the power of words to steal you away, even in the face of unimaginable hardship. It's a story that lingers long after the last page is turned, a must-read for anyone who's ever found comfort in a good book.
Azrail anlatıyor, orak taşımıyor.
Nazi Almanya'sında bir sokak, Himmel Sokağı. Liesel ve kelimeler. Führer ve Yahudiler. Hans Huberman ve akordeonu.
Şiirsel bir ölüm hikayesi diyebiliriz romana. Nazi Almanya'sı ve Hitler'e dair okuduğum en etkileyici eser. Sebebi de masum insanların kanlı trajedilerini okumamız olabilir. Bir anda kimsesiz kalan ama sonra anne baba olmanın biyolojik değil kalbi olduğunu ispatlayan Hans ve Rose Huberman'a evlatlık verilen, kelimelerden koca bir dünya kuran, sevdiklerini o dünyaya dahil eden Liesel; masum, haylaz ama bir o kadar cesur Rudy; güven veren sakin bir liman, boyacı ve akordeoncu, baba Hans; sert ama kalbi kocaman anne Rose; Liesel'e kelimeler hediye eden Max.
Vicdan, umut ve ölüm üçgeni.
Ve de bir kitap hırsızı.
kitap okuma dünyasına 16 yaşımda ilk adım attığım kitaptı
ve kimse göründüğü kadar masum aynı zamanda sıradan değildi ,olay örgüsü karakterler ,düşünceler ,duygular iç içe karmaşık hâl ile bütün bulmuştu bir iskambil kağıdında .
Selam Ed !
Özellikle seçmesem de son dönemde okuduğum kitaplar 2. Dünya Savaşı Hitler ve soykırım üzerine denk geldi. Fark ettim ki savaşı hep elbette ki en büyük mağdur yahudi halkı üzerinden okumuşum. Ama ya Alman halkı onlar hiç mi acı çekmedi açlık yokluk soğuk görmedi. Ya koca yürekli Hubermann ailesi ya zavallı Rudy ya savaşa iki oğlunu kurban veren Bayan Holtzapfel hiç mi savaşın acı yüzüyle tanışmadı. Kitap Hırsızı savaşı hem Alman hem Yahudi halkı tarafından işlemiş Munih'te Himmel sokağında Liesel'in evinde nasıl cereyan ettiğini de bizlere göstermiş.
Uslup olarak da çok beğendim. Kitap bir anlatıcının anlatımı ile başlıyor. Görevi dolayısıyla her an her yerde olması gereken anlatıcı bizleri kendisiyle beraber savaşın etrafında dolaştırıyor. İlk bir kaç sayfa anlamsız görünen sözlerle başlıyor ama hemen sonra onun kim olduğunu anladığınızda her şey oturuyor ve kitap akıp gitmeye baslıyor.
İlginç farklı ve çok güzel bir eser. Kesinlikle tavsiye edilir.