ama kim kimi kurtarabilmişti şimdiye kadar? beni kim kurtaracaktı? "kurtuluş" dedim. "Ankara'da bir mahalle." fazlası değil. belki bir de Bob Marley'in en iyi şarkısı. daha fazla düşünmeye gerek yok. adı her yerde, kendisi yok! kurtulmaya gelmiyoruz dünyaya. daha da saplanmak için buradayız. dibine kadar. onun için çürüyor bedenlerimiz ölünce. mısırlılar uğraşmış efendileri kurtulsun diye. ama nafile. çaresi yok. kurtuluşu beklemek yararsız. gelmez çünkü. kontenjan dolmuş. biz daha çok kötülüğün sınırlarını zorluyoruz. ne kadar iğrenç olabileceğimizi araştırıyoruz. kinyas ve ben bir deneyin parçalarıyız. insanoğlunun çekebileceği acı ve yapabileceği tiksinti veren davranışlarının sınırını saptamak için yapılan bir deney. belki de bu yazılanlar da yapılan deneyin raporudur... sonuçsa sınır olmadığıdır. tek sınır, nefesin alınıp verilemediği noktadır. o seviyeye gelene dek ne kadar acı çekersen, ne kadar kötülük yaparsan senin sınırın budur. doksan yaşındaki şirin nineler dünya üzerinde yaşayan en kötü insanlardır ve aynı zamanda en çok acı çekmiş olanları... gerisini düşünmeye gerek yok. mucizeler bitti. doğmak yeterince mucizevi. başka bir tane daha beklemek aptalca. ölmek de ikincisi. bunların arasında da hiçbir şey yok. kimse beklemesin...
Sayfa 63 - kayraKitabı okudu
Kurtuluş
. Ama kim kimi kurtarabilmişti şimdiye kadar? Beni kim kurtaracaktı? "Kurtuluş” dedim. "Ankarada bir mahalle." Fazlası değil. Belki bir de Bob Marley'in en iyi şarkısı. Daha fazla düşünmeye gerek yok. Adı her yerde, kendisi yok! Kurtulmaya gelmiyoruz dünyaya. Daha da saplanmak için buradayiz. Dibine kadar. Onun için çürüyor bedenlerimiz ölünce. Mısırlılar uğraşmış efendileri kurtulsun diye. Ama nafile. Çaresi yok. Kurtuluşu beklemek yararsız. Gelmez çünkü. Kontenjan dolmuş. Biz daha çok kötülüğün sınırlarını zorluyoruz. Ne kadar iğrenç olabileceğimizi araştırıyoruz. Kinyas ve ben bir deneyin parçalarıyız. İnsanoğlunun çekebilecegi acı ve yapabileceği tiksinti veren davranışlarının sınırını saptamak için yapılan bir deney. Belki de bu yazılanlar da yapılan deneyin raporu- dur... Sonuçsa sınır olmadığıdır. Tek sınır, nefesin alınıp verilemediği noktadır. O seviyeye gelene dek ne kadar acı çekersen, ne kadar kötülük yaparsan senin sınırın budur. Doksan yaşındaki şirin nineler dünya üzerinde yaşayan en kötü insanlardır ve aynı zamanda çok acı çekmiş olanları gerisini düşünmeye gerek yok. mucizeler bitti.
Reklam
Biz onu doğal karşılıyoruz, ama yaşam kırılgan, istikrarsız, belirsiz ve ansızın ve her an bitebilecek bir şeydir.
Sayfa 364Kitabı okudu
Onu kurtaracağımı düşünüyordu.Ama kim kimi kurtarabilmişti şimdiye kadar?Beni kim kurtaracaktı?"Kurtuluş"dedim."Ankara'da bir mahalle."Fazlası değil.Belki de bir Bob Marley'in en iyi şarkısı.Daha fazla düşünmeye gerek yok.Adı her yerde,kendisi yok!Kurtulmaya gelmiyoruz dünyaya.Daha da saplanmak için buradayız.Dibine kadar.Onun için çürüyor bedenlerimiz ölünce.Mısırlılar uğraşmış efendileri kurtulsun diye.Ama nafile.Çaresi yok.Kurtuluşu beklemek yararsız.Gelmez çünkü.Kontenjan dolmuş.Biz daha çok kötülüğün sınırlarını zorluyoruz.Ne kadar iğrenç olabileceğimizi araştırıyoruz.Kinyas ve ben bir deneyin parçalarıyız.İnsanoğlunun çekebileceği acı ve yapabileceği tiksinti veren davranışlarının sınırını saptamak için yapılan bir deney.Belki de bu yazılanlar da yapılan deneyin raporudur...Sonuçsa sınır olmadığıdır.
Koşulsuz Sevgi Sanatı...
Marley bize çok önemli bir şey vermişti; paha biçilemez, getirilerine bakılırsa bedavaya gelen bir şey: Koşulsuz sevgi sanatı... Sevgiyi nasıl vermeli, nasıl almalı? Bu mesele hallolduğunda öteki parçaların çoğu zaten yerli yerine oturur.
Sayfa 402Kitabı okudu
İnsan bir köpekten çok şey öğrenebilir. Marley bana her günü gem vurulmamış bir coşku ve neşeyle yaşamayı, anı yakalamanın önemini, yüreğimin sesini dinlemem gerektiğini öğretti. Basit şeylerin değerini anlamayı öğretti... Zorluklar karşısında iyimserliğimi korumayı öğretti. En çok da dostluk ve özveriyi, ve hepsinden öte sarsılmaz sadakatin anlamını öğretti...
Sayfa 391Kitabı okudu
Reklam
61 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.