***Ancak cinayeti engelleyebilmek için bir şeyler yapabilecekken yapmayanların çoğu, namus sorunlarının ancak faciada rol almış kişilerin erişebildiği kutsal alanlar olduğu bahanesiyle kendilerini avutmuşlardı.***
Ağızdaki Kuşlar, Samanta Schweblin'in on sekiz öyküden oluşan koleksiyonu. Latin Amerikan edebiyat geleneğine yaslanan yazarın öyküleri kendine özgü. Kolay okunan fakat anlaşılması hemen mümkün olmayan öyküler bunlar. Tekinsiz atmosferler hemen hemen tüm öykülerde hâkim. Sembolik anlatımlarla netameli atmosferler birleşince ortaya çıkan öyküler de hem şaşırtıcı hem de gündelik yaşamda karşılaşılması mümkün olmayan türden. Açık sonlu olduğu gibi gerçeküstü öğelerle de bezenmiş öyküleri severek okudum.
Benavides'in Ağır Valizi'ni soluksuz okudum diyebilirim. Okurken sonuna dair tahminlerimin hiçbirinin doğru çıkmaması esasen okuma zevkimi ve öykünün gizemli yapısını artıran şeylerdi.
Ağızdaki Kuşlar, sembolik bir öykü olması kadar gayet sürükleyici ve ilginçti. Muhafaza Edilenler, Kazıcı, Asfalta Çarpan Kafalar, Bir Köpeği Öldürmek ve daha adını saymanın lüzumu olmayan bir yığın nitelikli öykü. Marquez'den nitelikli örneklerini okuduğum Latin Amerikan öykü geleneğini çok sevdim ve yazarın diğer öykü kitaplarını da okuyacağıma kendi kendime söz verdim. E haydi öykü severler siz ne duruyorsunuz!
Ağızdaki KuşlarSamanta Schweblin · Can Yayınları · 2018257 okunma
“Durup baktığımda nasıl olduğuma / Ve bana attırdığın o adımlara,” diye okudu. Sonra hınzırca sordu:
“Ardı nasıldı?”
“Öleceğim, vuruldum çünkü bilmeden / İsterse öldürmeyi çok iyi bilen.”
“Çünkü biz tanrı tanımazlar, din adamları olmadan yaşamayı beceremeyiz,” diye karşılık verdi Arbenuncio. “Hastalar bize bedenlerini emanet ederler, ama ruhlarını değil; biz de, tıpkı şeytan gibi, Tanrı’yla o ruhlar için tartışmaya çalışırız.”