Başkaldırmak yanlış değil. İsyan gerekli, diyecek onlara. Haksızlığa boyun eğmek, şiddeti kabullenmek ve böylece aşağılanmaya fırsat tanımak yanlış, kurban rolü oynamak yanlış. Cellatların kurbana ihtiyacı var. Ancak hiç kurban kalmadığı zaman cellat da kalmayacak.
İnsan bir kere yalan söylemeye başladı mı her şey geri dönülmez biçimde yitirilmiş demektir.
“İnsan hiçbir zaman diğer insanlara ihtiyacı olduğunu göstermemelidir, çünkü böylece ilk fırsatta hemen faydalanacakları bir açık vermiş olursun.“
Korkan ve kendisini yalnız hisseden hiç kimse korkusunu saklamak zorunda kalmamalı.
Nihat Doğan vibeı aldım;
Eğer bir kadın gece sokağa yalnız çıkıyorsa, erkekler eğlence aradığını düşündüklerinde bunun suçu kendisindedir, yoksa gece tek başına dışarıda ne arayacak ki?
Bu konuda erkeklere hak veriyorum :D
Babanız hızlı bir sürücü, öyle değil mi? Hele direksiyondayken bir kadın yolunu kapatmaya görsün, sapakta ilk geçiş hakkını kullansın ya da ışıklarda yeşil yanar yanmaz öne geçsin. O zaman babanız hemen dersini verir, önce kadını geçer, sonra ancak son anda fren yaparak kurtulabileceği şekilde hemen burnunun dibinden şerit değiştirir, ne olacak aptal tavuk. Bunu her zaman yaptığını siz de biliyorsunuz. Bu kadın milletine fazla yüz vermemeli. Hele altında onca güçlü bir araba olan bir erkekle yarışmak.
Gündeminde tecavüz bulunan bu toplum nasıl bir toplum, diye soracak. Nüfusunun yarısı tecavüze uğramaktan korktuğu bu toplum nasıl bir toplum? Bir erkeğin bir kadına tecavüz etmesine izin veren, ama bir kadının bir erkeğe tecavüz etmesine karşı çıkan bu kültür nasıl bir kültür? Çıplak şiddetin, düşüncenin böylesine işleyebilmesi nasıl mümkün oluyor, bu faşizm değil mi?
Erkekler yüzünden benliğinizden vazgeçmeyin;
Bir erkek bir kadını sadece kadın olduğu için bin türlü şekilde aşağılayabiliyor. Bu yüzden kadınlar dişiliklerini inkar ediyor, bastırıyor, önemsemiyor, erkekler gibi olmak istiyorlar, erkeklerin sadece ardındaki boşluğu saklamak için kullandıkları karmaşık cümleler, dolaylı ifadelerle dolu dillerini kullanıyorlar. Ya duygular? Erkekler herhangi bir duyguya sahip olsalar bile bunu göstermeye cesaret edemezler. Duygularını sözcüklerin ardına saklarlar ve bu sözcükler bazen çirkindir. Özellikle de eğer söz konusu olan kadınlarsa bu böyle olur.
Erkekler cezalandırılabilir. Ama tecavüze uğrayamazlar. Kadınlara tecavüz edilebilir, hatta pek çok defa. Bir kadın, sadece kendisini savunmaya cesaret edemediği için aynı erkek tarafından defalarca tecavüze uğrayabilir. Ve kendini savunmaya cesaret edenler çok az. Çoğunluğu polise de gitmiyor. Sözünü bile etmiyorlar. Pek çok erkek tecavüz nedeniyle cezalandırılıyor, ama yine de çoğu hiç rahatsız edilmeden işin içinden çıkıyor. Çoğu bahaneler uyduruyor, ama yalanlarına rağmen kadının ifadesi nedeniyle yargılanıyor.
Heh şöylee :D
Ama bildiği bir şey var: Kim, kadınların tecavüze uğramayı kendilerinin istediğini iddia ederse, sonraki kurbanı o olacak.