Ölüm acı vermezdi . Hayattı , hayatın sancısıydı bu feci , bu insanı boğan his . Hayatın Martin ‘ e vurduğu son darbeydi .
" Yani haritası ya da pusulası olmadan yabancı denizlere sürüklenmiş gemi gibiyim".
Sayfa 15Kitabı okudu
…ama artık ne istediğini açık ve net olarak biliyordu: Güzelliğe, aydın bir bilince ve aşka sahip olmak istiyordu.
Sayfa 78
Evrendeki yegane hayırlı şey buydu .Hayat acı veren bir bezginliğe dönüşünce , ebedi uykusuyla ölüm teselliye hazırdı.
“Ölü adam hiçbir zaman dirilmez!”
Belki de hiçbir şeyde hakikat yoktu , hakikatin kendisinde bile ; hakikat diye bir şey yoktu .
Hayat , hastalıklı bir insanın yorgun gözlerini yakan güçlü bir ışık gibiydi.
“Sadece sevdim seni. O kadar çok sevdim ki bırak senin gibi capcanlı bir kadının kalbini, taşı bile eritmeye yeterdi aşkım.”
Sayfa 207Kitabı okuyor
Bir savaş başlamanın yolu budur.Altın bir taç değil, çelik bir bıçak
Sör ArysKitabı okudu
Lordu lord yapan Kılıçtır
CrabbKitabı okudu
Aç insanlar ümitsiz şeyler yaparlar
BrienneKitabı okudu
Uyku onun için unutmak demekti ; uyandığı her sabahı kederle karşılıyordu . Hayat onu kaygılandırıyor, sıkıyor zaman ise eziyet gibi geliyordu.
Bir şeyler uçup gitmiş benden. Hayattan hiç korkmamışımdır ama bir gün hayata doyabileceğimi hiç hayal etmemiştim. Hayat beni o kadar doyurmuş ki hiçbir şeye arzu duymuyorum. Duysaydım şu anda seni istemem lazımdı. Ne kadar hasta olduğumu anlıyor musun ????
"Teselliyi şiirde buldu ve çok şiir okudu; daha çok basit ve anlaşılır şiirleri beğeniyordu. Güzelliği seviyordu ve güzelliği şiirde buldu."